Gazze’ye gıda ve enerji ablukası uygulayan İsrail, Filistinlileri sürmeye hazırlanıyor

İsrail hükümeti Pazar günü yaptığı açıklamada, bu ayın başlarında tüm gıda ve insani yardım malzemelerinin ablukaya alınmasının ardından Gazze’ye tedarik edilen elektriği tamamen keseceğini duyurdu.

Yerlerinden edilmiş Filistinli kız çocukları, Gazze Şehri'nin batısında sığınak olarak kullandıkları ve Filistinli mültecilere yardım eden BM kuruluşu UNRWA tarafından idare edilen bir okulda plastik bir bidona su dolduruyor, 9 Mart 2025, Pazar [AP Photo/Jehad Alshrafi]

Topyekûn abluka, Gazze’yi yaşanmaz hale getirerek etnik temizlik yapma ve halkı açlıktan ölmemek için sözde “gönüllü” olarak kaçmaya zorlama planını uygulamayı amaçlıyor. Bu plan önce İsrail hükümetinin aşırı sağcı üyeleri tarafından önerilmiş, daha sonra Trump yönetimi tarafından açıkça benimsenmiştir.

BM sözcüsü Stéphane Dujarric, “İsrail hükümeti şu ana kadar Gazze’ye ne girmesine izin verdi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Hiçbir şeyin. Yani, hiçbir mal girişi olmadı. Kamyonlar gelmiyor.”

BM insani yardım koordinatörü Muhannad Hadi bu konuda şunları söyledi:

Gazze’ye insani yardım girişi dokuz gün üst üste durduruldu ... Uluslararası insancıl hukuk açıktır: İnsani yardımın engelsiz girişi ve dağıtımı da dahil olmak üzere sivillerin temel ihtiyaçları karşılanmalıdır.

BM’nin işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese, “İsrail’in Gazze’ye elektriği kesmesi, başka şeylerin yanı sıra, tuzdan arındırma istasyonlarının çalışmaması ve dolayısıyla temiz su olmaması anlamına geliyor,” dedi ve bunun bir “soykırım alarmı” olduğunu ekledi.

11 Ekim 2023’ten bu yana, dönemin Enerji Bakanı Israel Katz’ın İsrail Elektrik Kurumu’na elektrik tedarikini durdurma emri vermesinin ardından Gazze’de tam bir elektrik kesintisi yaşandı. 14 Kasım 2024’te Güney Denizi tuzdan arındırma tesisi Gazze’de İsrail’in elektrik şebekesine yeniden bağlanan tek tesis oldu.

Gazze’nin ana su arıtma tesisi olan ve bölgenin içme suyunun büyük bir kısmını sağlayan tesis, jeneratör gücüyle sadece yüzde 20 kapasiteyle çalışıyor. Gazze Kıyı Belediyeleri Su İdaresi’nin sözcüsü, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ablukanın devam etmesi halinde tesisin 10 gün içinde tamamen kapatılacağını söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Aralık ayında Gazze’nin çeşitli bölgelerinde Filistinlilerin hem içmek hem de yıkanmak için kişi başına günde sadece 2 ila 9 litre suya erişimi olduğunu bildirmişti. Bu miktar, temel yaşam için gerekli olan kişi başına minimum 15 litrenin ciddi ölçüde altında kalmaktadır.

Filistinli temel haklar örgütü Gisha yöneticisi Tania Hary bu konuda şunları söyledi:

Suyu tuzdan arındırmak gibi sivil amaçlarla kullanılan elektrik arzını kesmek, Bakan [Eli] Cohen’in dediği gibi “elimizdeki araçları kullanmak” değil, İsrail’in kendi eliyle suç işlemesidir.

Elektrik ve yakıtın kesilmesi sonucunda Gazze’nin gıda tedarikinin tamamen çökmesine sayılı günler kaldı.

Gazze’deki fırıncılar sendikası başkanı Reuters’a yaptığı açıklamada, 22 fırından halen faaliyette olan altısının son günlerde yakıtları bittiği için kapanmak zorunda kaldığını belirterek, “Kalan fırınlar da mazot ya da unları biterse bir hafta içinde kapanabilir,” dedi.

Kitlesel açlığın kol gezdiği Gazze’de insanlar bir günlük yiyecekten daha azı için saatlerce kuyrukta bekliyor. 75 yaşındaki Han Yunus sakini Ebu Essam Ebu Sehlul, Reuters’a “Her kişi için sadece yarım somun ekmek, yarım pide var. Sabah 6:00’da evden çıkıyorum ve öğlen 1:00’de sadece bir somun ekmekle dönüyorum,” diye konuştu.

Samah Sahloul ise yine Reuters’a şunları söylüyordu:

Eskiden yemek pişirmek için elektriğimiz vardı ama şimdi elektrik yok ve fırında pişirmek için odun da yok. Çocukları nasıl besleyeceğim?

Han Yunus’ta bir çadırda yaşayan altı çocuk annesi Ghada el-Rakab, Al Jazeera’ye “Nasıl bir hayat yaşıyoruz? Elektrik yok, su yok. ... Hayatta başka ne kaldı ki? Allah canımızı alsın da huzura kavuşalım,” diyordu.

BM’nin Filistinli mültecilerle ilgili ajansının başkanı Philippe Lazzarini yaptığı açıklamada gıda ve yakıtın kesilmesinin “insani yardımın açıkça silah haline getirilmesi” olduğunu söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Sözcüsü Erika Guevara Rosas ise şunları söyledi:

İsrail’in, yakıt ve gıda dahil olmak üzere tüm insani yardım ve ticari malzeme girişini durdurmasından bir hafta sonra Gazze’nin faaliyette olan ana tuzdan arındırma tesisinin elektriğini kesme kararı alması, uluslararası insancıl hukuku ihlal etmektedir. Bu, İsrail’in işgal altındaki Gazze Şeridi’nde Filistinlilere soykırım yaptığının bir başka kanıtıdır.

Bu insanlık dışı ve hukuksuz eylemler, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere, fiziksel yıkımlarına yol açacak yaşam koşullarını kasten dayatma politikasını sürdürdüğünün açık bir göstergesidir. Bu, Soykırım Sözleşmesi kapsamında yasaklanmıştır. Bu eylemler aynı zamanda İsrail’in işgalci güç olarak sahip olduğu ve hayati önem taşıyan hizmetleri istediği zaman açıp kapatmasına olanak tanıyan kontrolü de hatırlatmaktadır.

BM İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Seif Magango AFP’ye yaptığı açıklamada “silahlı çatışmanın bir tarafına baskı yapmak amacıyla sivillerin yaşam gereksinimlerine erişiminin engellenmesi, sivil nüfusun bir bütün olarak zor durumda bırakılması, toplu cezalandırma konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır,” dedi.

Gazze’ye insani yardım girişini tamamen engelleyen İsrail, sözde “ateşkes”e rağmen Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik saldırılarını her geçen gün artırıyor.

İsrailli insan hakları örgütü B’tselem, 10 Mart’ta yayımlanan bir raporda, İsrail’i Batı Şeria’yı “Gazzeleştirmek” ile suçladı. Buna toplu tutuklamalar, ciddi hareket kısıtlamaları, hava saldırıları ve yaygın yıkım da dahildir. Batı Şeria’da Ekim 2023’ten Mart 2025’e kadar hava saldırılarında 261 kişi öldürüldü. Bu, önceki yıllara göre ciddi bir artışı temsil etmektedir. Kitlesel olarak yerinden edilen binlerce kişi derme çatma kamplara sığınmaya zorlandı.

B’tselem, raporunda şu sonuca varıyordu:

İsrail muharebedeki değişimi sahada geri dönüşü olmayan gerçekler yaratmak için kullanmayı planlıyor: Batı Şeria’yı, bazı Filistinlileri kalıcı olarak yerinden etme ve diğerlerini de eninde sonunda ülkeyi terk etmeye zorlayacak yaşam koşullarına zorlama hedefini ilerletmek için yeniden şekillendiriyor.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotriç Pazar günü İsrail hükümetinin Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden sözde “gönüllü” göçü için bir idare oluşturduğunu söyledi: “Bir göç idaresi kuruyoruz, Başbakan [Binyamin Netanyahu] ve Savunma Bakanı [Israel Katz] önderliğinde buna hazırlanıyoruz.”

Trump’ın Gazze’nin etnik temizliğe tabi tutulması önerisini destekleyen Smotriç, “Amerikan hükümetindeki kaynakların, İsrail’den nefret eden iki milyon insanın sınırdan bir taş atımı uzaklıkta kalmasının imkansız olduğu” konusunda kendileriyle hemfikir olduğunu söyledi. “Günde 5.000 kişiyi çıkarırsak, bu bir yıl sürer,” diyen Smotriç sözlerini şöyle sürdürdü: “Lojistik karmaşık çünkü kimin hangi ülkeye gideceğini bilmeniz gerekiyor. Bu tarihi bir değişim potansiyeli taşıyor.”