ABD Yemen’e düzenlediği hava saldırılarında onlarca sivili katletti

ABD ordusu Cumartesi ve Pazar günü Yemen’e düzenlediği, yoğun nüfuslu Sanaa kentindeki yerleşim bölgelerine yapılanlar da dahil onlarca hava saldırısında 31’i sivil en az 53 kişiyi öldürdü.

Ensarullah Medya Ofisi tarafından Al Masirah TV kanalı aracılığıyla yayınlanan videodan alınan bu fotoğrafta, ABD'nin ülkedeki hava saldırılarının ardından 15 Mart 2025 Cumartesi günü Yemen'in Saada kentindeki bir hastanede tedavi altına alınan bir kişi görülüyor. [AP Photo/Al Masirah TV]

Yemen Sağlık Bakanlığı sözcüsü Anis el-Asbahi, “çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 100’den fazla kişinin yaralandığını” söyledi. Trump, Truth Social’da yaptığı akıldışı bir açıklamada şunları yazdı: “ZAMANINIZ DOLDU VE SALDIRILARINIZ BUGÜNDEN İTİBAREN DURMALI. EĞER DURMAZLARSA, DAHA ÖNCE HİÇ GÖRMEDİĞİNİZ BİR CEHENNEM ÜZERİNİZE YAĞACAK!”

Trump, “Hedefimize ulaşana kadar ezici bir ölümcül güç kullanacağız,” diye ekledi. The Hill’in bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Cumartesi günkü saldırılar “haftalar olmasa da günler sürecek” saldırıların başlangıcıydı.

Bir savaş suçu ve askeri saldırı eylemi olan bu katliam, Yemen’deki Husilerin geçen hafta İsrail’in Gazze’ye uyguladığı gıda ve su ablukası sona erene kadar İsrail gemilerinin Kızıldeniz’den geçişini engelleyeceklerini açıklamalarına karşılık “önleyici” bir saldırı olarak gerekçelendirildi.

İsrail ile Hamas arasındaki sözde “ateşkes”e rağmen 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye gıda, su, yakıt ya da elektrik girmedi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail’i “bir savaş suçu olan aç bırakmayı savaş yöntemi olarak kullanmakla” suçladı.

İsrail, ABD’nin desteğiyle, soykırım başlamadan önce 2 milyon olan Gazze nüfusunu aç bırakarak bölgeyi etnik olarak temizlemeye çalışıyor. ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin Gazze’ye “sahip olmaya” çalışacağını ilan etti.

Pazar günü ABD ordusu Yemen’de beş farklı vilayete saldırarak 40’tan fazla hava akını düzenledi. Husi Sağlık Bakanlığı, ölenler arasında en az beş çocuk ve iki kadının da bulunduğunu açıkladı. Kurbanların çoğu, ABD’nin Husi liderlerini öldürmeye çalıştığını iddia ettiği -ki bu da bir savaş suçudur- Sanaa’daydı.

Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz, Fox News Sunday’e yaptığı açıklamada saldırılar “birden fazla Husi liderini hedef alan ve onları ortadan kaldıran ezici bir yanıttı. Buradaki fark; birincisi Husi liderliğinin peşine düşülmesi, ikincisi ise İran’ın sorumlu tutulmasıdır,” dedi.

Katliam, Trump yönetiminin bugüne kadar Ortadoğu’da gerçekleştirdiği en büyük askeri eylem ve ABD’nin son yıllarda Yemen’e düzenlediği en büyük saldırı oldu. Geçtiğimiz yıl Ocak ve Mayıs ayları arasında ABD ve Birleşik Krallık Yemen’e beş büyük saldırı düzenlemişti.

AFP’ye konuşan iki çocuk babası Ahmed, “10 yıldır Sanaa’da yaşıyorum ve savaş boyunca bombardıman sesleri duydum. Vallahi daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım,” dedi.

Sanaa’da yaşayan Abdul Rahman el-Nuerah New York Times’a yaptığı açıklamada patlamaların evinin camlarını kırdığını ve çocuklarını dehşete düşürdüğünü söyledi. “Onları hemen kucakladım ve teselli ettim. ... Çocuklar ve anneler korkuyor ve halen şoktalar.”

Saldırılara tanık olan bir bölge sakini ise Reuters’a şunları söyledi: “Patlamalar çok şiddetliydi ve mahalleyi deprem gibi sarstı.”

ABD, yerleşim bölgelerine yönelik saldırıların yanı sıra Dahyan kasabasındaki bir elektrik santralini de bombalayarak elektrik kesintilerine neden oldu.

ABD’li yetkililer Yemen’deki katliamın İran’a yönelik bir tehdit olduğunu belirttiler. ABD’nin işlediği savaş suçlarının adı çıkmış savunucularından biri olan Savunma Bakanı Pete Hegseth, Fox News’e verdiği mülakatta, saldırıların amacının “İran’a bu kadar yeter demek” olduğunu söyledi.

Hegseth ABD’nin Yemen’e yönelik saldırısının “amansız” olacağını söyleyerek şunları ekledi: “Bu tek gecelik bir şey değil. Siz ‘Gemilere ateş etmekten yorulduk,’ diyene kadar devam edecek. 'Varlıklara ateş etmekten vazgeçtik,’ diyene kadar devam edecek.”

Trump Truth Social’da yaptığı açıklamada, “İran’a: Husi teröristlere verilen destek derhal sona ermeli! Çünkü Amerika sizi tamamen sorumlu tutacak,” diye yazdı.

ABC’de yayınlanan “This Week” programına verdiği mülakatta Waltz, ABD’nin Yemen’deki İran güçlerini de hedef almayı düşündüğünü açıkça ifade etti: “Sadece Husileri değil, onların destekçisi olan İran’ı da sorumlu tutacağız. Onların İranlı eğitmenleri, Devrim Muhafızları ve diğerleri, istihbarat, Husilerin küresel ekonomiye saldırmalarına yardımcı olmak için oraya koydukları diğer şeyler, bu hedefler de masada olacak.”

New York Times’ın haberine göre, saldırılar ABD’nin Ortadoğu’ya yeni ve büyük bir askeri müdahalesinin başlangıcı olabilir: “Bazı ulusal güvenlik yardımcıları, Husilerin ülkenin kuzeyinin büyük bölümünün kontrolünü kaybetmesine yol açabilecek daha da saldırgan bir harekât yürütmek istiyor.”

Aynı haberde şunlar belirtildi: “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ekim ayında İsrail’in düzenlediği bombardımanın kritik askeri altyapıyı ortadan kaldırmasının ardından, İran’ın hava savunmasının açığa çıktığı bir andan yararlanarak, İran’ın nükleer silah tesislerini yok etmeye yönelik bir ABD-İsrail ortak operasyonuna yetki vermesi için Sayın Trump’a baskı yapıyor.”

ABD ve İsrail, geçtiğimiz yıl boyunca, Gazze soykırımı ile eşgüdümlü olarak Lübnan, Suriye, Yemen ve bizzat İran’ı hedef alan büyük bir bölgesel savaş yürüttü. İsrail, İran’ın hava savunma altyapısını hedef alan ve potansiyel olarak İran’ın nükleer programına yönelik büyük bir ABD-İsrail saldırısının kapısını açan iki büyük saldırı düzenledi.

Bu savaşın amacı, Netanyahu’nun “yeni Ortadoğu” olarak adlandırdığı durumun yaratılmasıdır. Bu terim ilk kez 2006 yılında Bush yönetiminin Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice tarafından ortaya atılmıştı.

ABD Ortadoğu’daki askeri tırmanışını sürdürürken, Gazze’deki insani durum da giderek kötüleşiyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Edouard Beigbeder, “Gazze Şeridi’ne yardım girmediği için, yaklaşık 1 milyon çocuk hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları temel ihtiyaçlardan yoksun yaşıyor,” dedi.

Beigbeder, “Trajik bir şekilde, Gazze Şeridi’ndeki tıbbi tesisler üzerindeki büyük etki nedeniyle yaklaşık 4.000 yeni doğan şu anda hayat kurtarıcı temel bakıma erişemiyor,” dedi ve ekledi: “Bu solunum cihazlarının olmadığı her gün, özellikle Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki savunmasız, prematüre yeni doğanlar arasında canlar kaybediliyor.”

Göstermelik ateşkese rağmen İsrail güçleri Gazze’de her gün insanları öldürmeye devam ediyor. Geçtiğimiz 24 saat içinde Gazze’deki hastanelere 29 kişinin cansız bedeni getirildi ve 51 kişi de yaralandı. Teyit edilen ölü sayısı 48.572’ye ulaşırken, 10 bin kişi daha kayıp ve muhtemelen enkaz altında. Cumartesi günü İsrail’in insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda sekizi yardım görevlisi olmak üzere dokuz kişi öldürüldü.

İnsani yardım kuruluşu Al Khair Vakfı Başkanı Shuaib Yusaf, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Kendilerini insani yardım çalışmalarına adamış ekibimizden sekiz kişinin Gazze’de hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntü ve esefle duyuruyoruz. Onlar, üzerinde mutabık kalınan ateşkesi ihlal eden bir insansız hava aracı saldırısında öldürüldüler.”

Loading