Yeni yılın ilk üç gününde İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarında en az 82 Filistinli hayatını kaybetti. Füzeler yerleşim alanları, hastaneler ve belirlenmiş insani yardım bölgeleri de dâhil olmak üzere Gazze’nin çeşitli yerlerini hedef aldı.
Al Jazeera 1 Ocak’ta şu haberi geçti: “İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye ve merkezdeki Bureyc mülteci kamplarına düzenlediği iki ayrı saldırıda en az 17 kişi öldü. Toplamda İsrail hava saldırıları şafaktan bu yana en az 28 Filistinlinin ölümüne neden oldu.” Kurbanların çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor.
Associated Press, yılbaşı günü Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde üçüncü bir saldırı düzenlendiğini ve cesetleri teslim alan Nasır Hastanesi ile Avrupa Hastanesi’ne göre üç kişinin öldüğünü bildirdi.
AP ayrıca gece boyunca ve Cuma gününe girerken diğer hava saldırılarında 42 kişinin daha öldüğünü bildirdi: “El Aksa Şehitleri Hastanesi personeli, Nuseyrat, Zavayda, Maghazi ve Deyr el-Belah dâhil olmak üzere Gazze’nin merkezindeki saldırılarda bir düzineden fazla kadın ve çocuğun öldürüldüğünü söyledi.”
Gazze Sağlık Bakanlığı, soykırımın başladığı Ekim 2023’ten bu yana 45.500’den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ının yerinden edildiğini bildirdi. Etnik temizlik harekâtı 450 gündür devam ediyor; diğer bir ifadeyle, Binyamin Netanyahu’nun Siyonist rejimi tarafından günde ortalama 100’den fazla Filistinli öldürülüyor.
İsrail ordusu, yeni yıl saldırısını, Hamas’ın onlarca toplanma noktasını ve komuta merkezini vurduğunu iddia ederek gerekçelendirdi. Ancak her zaman olduğu gibi bu iddiayı destekleyecek herhangi bir kanıt ya da ayrıntı sunulmadı.
Çarşamba günü bir açıklama yapan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Hamas’ın kalan rehineleri serbest bırakmaması ve İsrail’e ateş açmayı durdurmaması halinde “Gazze’de uzun zamandır görülmemiş büyüklükte darbeler alacağı” uyarısında bulundu.
Kış mevsimi yağmur fırtınaları ve geceleri 10 ℃ derecenin altına düşen sıcaklıklar getirirken, yerinden edilmiş yüz binlerce Filistinli sahildeki çadırlarda yaşıyor. Sağlık Bakanlığı’na göre son günlerde en az altı bebek ve bir kişi hipotermi nedeniyle hayatını kaybetti.
Gazze’deki çocuklar, devam eden Siyonist harekâtın neden olduğu yerinden edilme ve kötü barınma, kaynak sıkıntısı, yetersiz beslenme ve sağlık komplikasyonları gibi kötüleşen yaşam koşullarından kaynaklanan faktörlerin bir araya gelmesi nedeniyle hipotermiye yenik düşüyor.
Yaklaşık 2 milyon kişinin yerinden edilmesi ve birçoğunun soğuğa karşı en düşük düzeyde koruma sağlayan derme çatma barınaklarda ve çadırlarda barınmaya zorlanması, Filistinlileri son derece savunmasız bırakmıştır. Gece soğuğu da dâhil olmak üzere sert kış koşulları, özellikle vücut ısısını daha az ayarlayabilen bebekler ve küçük çocuklar için tehlike arz etmektedir.
İsrail’in Filistin topraklarına uyguladığı abluka nedeniyle battaniye, sıcak tutan giysiler ve ısıtma cihazları gibi temel ihtiyaç malzemelerinde yaşanan ciddi eksiklik, kıtlığı daha da arttırmış ve insani yardım kuruluşlarının yardım çabalarına engel olmuştur.
Yaygın yetersiz beslenme çocukların bağışıklık sistemlerini zayıflatarak onları hipotermi gibi hastalıklara karşı daha duyarlı hale getirdi. Tıbbi malzeme kıtlığı ve hasta sayısının fazlalığı, sağlık tesislerinin kapasitesini zorlayarak etkili tedaviyi engelliyor.
NBC News, prematüre doğan ve Gazze’nin kuzeyinden kaçtıktan sonra bir çadırda yaşayan ikiz bebeklerin babasıyla yapılan bir röportajı haberleştirdi. Baba, “Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahya’dan kaçtıktan sonra artık sekiz kişilik bir ailenin evi olan soğuk çadırda hareketsiz yatan yeni doğmuş ikizlerini uyandırmaya çalışan karısının sesleriyle” nasıl uyandığını anlatıyor. “Batran, Cuma ve Ali’yi, El Aksa Hastanesi’ne yetiştirdiklerini ama Cuma bebek için çok geç olduğunu söyledi: ‘O donmuştu.’”
“‘Çocuklarımı koruyamadım. Gözlerimin önünde ölmelerini izledim’ diyen Batran, geceleri battaniyesiz uyuduğunu ve çocuklarını sıcak tutmak için ailesinin sahip olduğu her şeyi kullandığını anlattı.”
Batı Şeria’da Wafa haber ajansı, Beytüllahim’in güneydoğusundaki Tuqu kasabasına baskın düzenleyen İsrail askerlerinin gerçek mermilerinden çıkan şarapnel parçalarıyla bir çocuğun yaralandığını bildirdi. İsrail askerleri kasabadaki evlere mermi, göz yaşartıcı gaz ve ses bombası atmış ve mermi parçaları bir evin penceresinden girerek çocuğu gözünden yaralamıştı. İsrail güçleri ayrıca Batı Şeria’daki El Halil vilayetinde bulunan İdna, eş-Şuyukh ve Arroub’a da baskınlar düzenledi.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı’na (NNA) göre İsrail güçleri Perşembe günü gece yarısı Lübnan’daki Bani Haiyyan kasabası yakınlarında bir bombardıman düzenledi.
NNA’nın haberine göre bir başka saldırı da Kfar Kila’da gerçekleşti ve “sesleri tüm güneyden duyuldu.” Ajans ayrıca daha önce İsrail güçlerinin Marun el-Ras kasabasının eteklerindeki mevzilerinden “Bint Jbeil şehrini ağır makineli tüfeklerle taradığını” bildirdi.
Bunlar, İsrail’in Hizbullah’la Kasım ayı sonunda vardığı ateşkesi ihlal ettiği son saldırılar oldu. İsrail Savunma Kuvvetleri, Hizbullah’ın Lübnan’ın güneyindeki roket rampalarını vurduğunu öne sürdü.
Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’da Filistinlilere yönelik soykırımın hız kazanması, İsrail’in Ortadoğu’da başta İran’ı hedef alan ABD destekli savaş harekâtının 2025’te genişlediğinin ve ilerlediğinin bir belirtisidir.
Yılbaşı gecesi Biden yönetimi de Yemen’e yeni hava saldırıları düzenledi. Washington Post’un haberine göre, “Ortadoğu’daki askeri operasyonları yöneten ABD Merkez Komutanlığı, saldırıların Yemen kıyılarında ve başkent Sana’da bir komuta merkezi ile silah üretimi ve depolanmasında kullanılan tesisleri içeren hedefleri vurduğunu açıkladı.”
Biden’ın Arap Yarımadası’nın güneyinde 34 milyonluk bir ülke olan Yemen’e karşı suç oluşturan savaşı, İsrail ile koordine edilmekte; Amerikan halkının arkasından ve Kongre’den yetki alınmadan yürütülmektedir. Beyaz Saray ve Pentagon, tüm bölgeyi ABD emperyalizminin çıkarlarına tabi kılmaya yönelik stratejik amaçlarını ise gizlemektedir.
4 Ocak 2025