Perspektif

Sosyalist Eşitlik Partisi 10 Kasım Pazar günü acil çevrimiçi toplantı düzenliyor

Seçim bozgunu ve diktatörlüğe karşı mücadele

Sosyalist Eşitlik Partisi 10 Kasım Pazar günü TSİ 23:00’te “Seçim Bozgunu ve Diktatörlüğe Karşı Mücadele” başlıklı çevrimiçi bir etkinlik düzenliyor. Şu adresten etkinliğe kaydolun ve katılın: wsws.org/FightTrump

Loading Tweet ...
Tweet not loading? See it directly on Twitter

Donald Trump’ın seçilmesi, siyasi yansımaları tüm dünyada hissedilecek kritik bir olaydır. Bu faşist demagog, 2024 seçimlerini hem seçiciler kurulu hem de halk oylaması çoğunluğuyla kazandı ve 73 gün içinde yeniden Beyaz Saray’a dönecek.

Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan, Demokratik Parti’nin politikaları sayesinde mümkün olan seçim sonucu karşısında şaşkına dönmüş durumda. Ancak Demokratların Trump’a korkakça teslim oluşuna tanıklık ettikçe bu şaşkınlık tiksintiye dönüşüyor.

Trump’ın sadece 6 Ocak 2021’de Anayasa’yı şiddet yoluyla ortadan kaldırma girişimini değil, seçim kampanyası sırasında ilk günden itibaren bir diktatör olarak yöneteceğine dair yaptığı açık tehditleri bile unutan Başkan Biden ve Başkan Yardımcısı Harris, şu andan 20 Ocak 2025’teki Yemin Günü’ne kadar Trump’ın “geçiş ekibi”ne yardımcı olmayı taahhüt ediyor. Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünün önünü açmış olmaları yetmiyor. Şimdi de Trump’ın Oval Ofis’teki koltuğunu cilalama sözü veriyorlar.

Bir haftadan biraz daha uzun bir süre önce Kamala Harris, Trump’ın faşist olduğuna dair uyarılarda bulunuyordu. Şimdi ise destekçilerine endişelenecek bir şey olmadığını ve her şeyin yoluna gireceğini söylüyor. Biden, gururla, sanki iktidarı faşist bir başkana omurgasızca devretmesi demokrasinin zaferi olarak kutlanmayı hak ediyormuş gibi, Yemin Günü’nde “barışçıl bir iktidar geçişi” olacağına dair söz veriyor.

Demokratlar halkı uyutmaya çalışıyor.

Trump bunun son seçim olduğunu ve destekçilerinin bir daha oy vermek zorunda kalmayacağını ilan etmiştir. Siyasi gerçek şu ki, Trump’ın seçilmesi demokratik hakların eşi görülmemiş bir şekilde reddedilmesine, kitlesel bir baskı dalgasına ve şiddetli bir toplumsal karşıdevrime zemin hazırlamaktadır. Biden zeytin dalı uzatırken, Trump’ın danışmanları siyasi rakiplerine karşı intikam tehditleri savuruyor. Kısa bir süre önce hapisten çıkan Trump’ın önemli danışmanlarından Steve Bannon, onları “kaba Roma adaleti”yle, yani öldürmekle tehdit etti.

Topluca sınır dışı etme işlemleri için planlar yapılıyor. Ekonomi cephesinde ise Elon Musk, yeni yönetimin politikalarının acıya yol açacağını, bununla da özellikle sağlık, eğitim ve emeklilik haklarıyla ilgili temel sosyal programlara yönelik fonların kesilmesini kastettiğini belirtti.

Dahası, savaşa karşı olduğunu iddia etmesine rağmen, Trump yönetimi Biden’ınkinden daha az saldırgan olmayan bir militarist dış politika izleyecektir.

Demokratik hakların ve işçi sınıfının sosyal çıkarlarının savunulması, Trump’ın zaferinden sorumlu olanlara emanet edilemez.

Kritik görev, sosyalist bir program temelinde işçi sınıfının bağımsız bir siyasi hareketinin geliştirilmesidir. Demokratik Parti Trump’a teslim olmuştur. Ancak işçi sınıfının, polis devleti kurmaya yönelik planlara karşı direnişi büyüyecektir.

Gerçekten de geçtiğimiz yıl, Gazze’deki soykırıma karşı kitlesel protestolardan işçilerin grevlerinin istikrarlı bir şekilde artmasına kadar, siyasi ve toplumsal muhalefetin patlayıcı bir şekilde büyümesine tanık olundu.

Bu mücadeleler siyasi olarak Demokratik Parti’den bağımsızlaşmalı ve ona karşı olmalıdır. Bu mücadelelere, faşizmin ancak siyasi gericiliğin ve oligarşinin kaynağı olan kapitalist sisteme karşı bir işçi sınıfı hareketinin geliştirilmesiyle durdurulabileceği anlayışı yol göstermelidir. İşçi sınıfına dayanan ve uluslararası bir stratejinin can verdiği, gerçekten sosyalist bir siyasetin “yeniden doğması” şarttır.

Sosyalist Eşitlik Partisi, bu amaçla, Pazar günü “Seçim Bozgunu ve Diktatörlüğe Karşı Mücadele” başlıklı acil bir çevrimiçi etkinlik düzenleyecek. Etkinliğin amacı mevcut siyasi durumun bir analizini sunmak ve önümüzdeki sosyal, endüstriyel ve siyasi mücadeleler için gerekli strateji ve programı tartışmak olacaktır. Bu çevrimiçi tartışmaya katılacak panelistler arasında SEP’in seçimdeki başkan adayı Joseph Kishore, başkan yardımcısı adayı Jerry White, göçmen ve yurttaşlık hakları hukuku uzmanı Eric London ve David North bulunuyor.

Yas tutmayın. Örgütlenin ve strateji geliştirin! Bu Pazar günkü çevrimiçi etkinliğe katılın. Şu adresten etkinliğe kaydolun ve katılın: wsws.org/FightTrump

Loading