Demokratik Parti’nin bozgunu başkanlığı Trump’a verdi

Henüz oylar sayılmaya devam ediyor ve resmi sonuçlar açıklanmamış olsa da Donald Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazandığı neredeyse kesinleşmiş durumda. Bu Trump’ın başarısından çok Demokratik Parti’nin bozguna uğramasının bir sonucudur.

Eski Başkan Donald Trump, Albuquerque, New Mexico'da Albuquerque International Sunport'ta düzenlenen bir kampanya mitinginde konuşuyor, 31 Ekim 2024 Perşembe. [AP Photo/Julia Demaree Nikhinson]

Oyların yarısından fazlasının sayılmasıyla birlikte Trump, Kamala Harris’i altı milyon oy farkla, yüzde 52’ye 46’lık bir oranla geride bıraktı. Trump, anayasayı ortadan kaldırmak için darbe girişiminde bulunmasından dört yıl sonra, bir ikinci dönem için seçimleri kazanmış gibi görünüyor.

Şu ana kadar sadece iki çekişmeli eyalet (Kuzey Carolina ve Georgia) Trump lehine kesinleşmiş olsa da Demokratik Parti ve Harris’in yenilgiye doğru gittiği aşikâr. Trump, 2020 seçimlerine göre neredeyse her eyalette oy toplamının üzerinde bir performans sergiliyor. ABD saati ile gece yarısı itibarıyla, kazanmak için gereken 270 oyun 24 eksiğiyle 246 seçmen oyuna sahip olan Trump, Michigan’da 170.000, Wisconsin’de 70.000, Pensilvanya’da 180.000 ve Arizona’da 18.000 oy farkla yarışı önde götürüyor.

Çıkış anketleri Demokratik Parti’nin acımasız, soykırımcı emperyalist gündemi kimlik siyaseti ile birleştirme stratejisinin çöktüğünü gösteriyor. Trump oy kullanan gençler arasında önemli bir ilerleme kaydederek ülke genelinde genç erkeklerin çoğunluğunu ve ilk kez oy kullanan seçmenleri kazanmış görünüyor. Eyalet çıkış anketi verileri Trump’ın Pensilvanya’da Latin kökenli seçmenlerin çoğunluğunun, Michigan’da genç seçmenlerin çoğunluğunun, Kuzey Carolina’da Latin kökenli erkeklerin çoğunluğunun oyunu aldığını ve Wisconsin’de Afrika kökenli Amerikan seçmenler arasındaki desteğini ikiye katladığını gösteriyor.

Katılımın genel olarak yüksek olduğu görülüyor ve sandık çıkış anketleri, ekonomik koşullara yönelik derin toplumsal öfkeyle motive olmuş bir seçmen kitlesine işaret ediyor.

Seçmenlerin üçte ikisi ülkedeki ekonomik koşulların kötü olduğunu söylerken, sadece yüzde 35’i iyi olduğunu belirtti. Seçmenlerin yarısından biraz azı kendi ekonomik durumlarının dört yıl öncesine göre daha kötü olduğunu söylerken, bu oran Biden yönetimi altında ekonomik durumlarının iyileştiğini söyleyenlerin iki katıdır. Yüzde yetmiş beşi enflasyonun geçen yıl ailelerini zor durumda bıraktığını söyledi. Seçmenlerin yüzde 70’inden fazlası ülkenin durumundan kızgın ya da memnuniyetsiz olduğunu dile getirirken, sadece yüzde 7’si coşkulu olduğunu belirtmiştir. Pensilvanya’da seçmenlere “Ülkenin yönetilme biçiminde ne kadar değişikliğe ihtiyaç duyulduğu” sorulduğunda yüzde 81’i “topyekûn değişiklik” ya da “önemli ölçüde değişiklik” cevabını vermiştir.

Harris bazı geleneksel Demokrat kalelerinde bile düşük performans gösteriyor. New York City’de oyların yüzde 95’i sayıldığında Harris, Trump’ın sadece yüzde 68 oyla önünde yer alıyor ki bu 1988’den bu yana herhangi bir Demokrat için en düşük farktır. Harris, Biden-Harris yönetiminin Gazze’de devam eden soykırıma dahil olmasına büyük bir muhalefetin var olduğu, Arap-Amerikan nüfusun yoğun olduğu güney Dearborn, Michigan’da seçimi kaybetti.

Cumhuriyetçiler, en az Batı Virginia ve Ohio’yu Demokratlardan alarak Senato’nun kontrolünü ele geçirdiler ve şu anda böyle beş eyalette daha öndeler. Demokratlar Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü yeniden ele geçirmiş gibi görünse de nihai sonuçlar en azından birkaç gün belli olmayacak. Kürtaj hakkını koruyan eyalet referandumları New York, Colorado ve Maryland’de kabul edilmişti.

İlk sonuçları yorumlayan Sosyalist Eşitlik Partisi Ulusal Başkanı David North şöyle yazdı: “6 Ocak 2021’deki darbe girişiminin ardından Biden ve Nancy Pelosi ‘güçlü bir Cumhuriyetçi Parti’ ihtiyacında ısrar ettiler. Demokratların başardığı tek büyük hedef de budur. Trump bu seçimi kazanırsa, zaferini Demokratik Parti’ye borçlu olacaktır.”

Loading Tweet ...
Tweet not loading? See it directly on Twitter

SEP’in başkan adayı Joseph Kishore ise şu yorumu yaptı: “Hüküm giymiş bir suçlu olan faşist Trump kazanırsa, bunun sorumluluğu savaş ve soykırım partisi olan Demokratik Parti’ye ait olacaktır. Wall Street’in ve ayrıcalıklı, halinden memnun üst orta sınıfın bu çürümüş partisi aracılığıyla aşırı sağcı tehlikeye karşı çıkmak mümkün değildir.”

Loading Tweet ...
Tweet not loading? See it directly on Twitter

Başkanlık seçimlerinin sonuçları bir kriz yarattı. Harris’in kampanya başkanı Jen O’Malley Dillon Salı günü geç saatlerde ekibine bir not gönderdi. Trump’ın seçildiği 2016 yılında Hillary Clinton’ın kampanya ekibi tarafından gönderilen benzer bir notu anımsatır şekilde, “Bunun için yaratılmışız, bu yüzden bu gece önümüzdeki işi bitirelim, biraz uyuyalım ve yarın güçlü bir şekilde kapanış yapmaya hazırlanalım.” Yardımcıları, Washington D.C.’deki bir otelde düzenlenen Harris etkinliğine sinen “cenaze” havasından söz ettiler.

Loading