Perspektif

Göçmen karşıtlığına ve emperyalist savaşa hayır! Türkiye, Suriye ve Ortadoğu işçilerini birleştirin!

1. Sosyalist Eşitlik Grubu (SEG), Suriyeli sığınmacılara karşı Pazar günü Kayseri’de başlayan ve başka şehirlere yayılarak insanların, evlerin, işyerlerinin ve araçların hedef alındığı provokatif saldırıları kayıtsız şartsız kınar ve işçileri bu tür pogrom girişimlerine karşı göçmen sınıf kardeşlerini savunmaya çağırır.

2. Haberlere göre, Salı günü Antalya’da 17 yaşındaki Suriyeli bir çocuk işçinin üç saldırgan tarafından bıçaklanarak öldürülmesi, tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne sermektedir. Suriyeli emekçilerin evlerinin basılıp yakılmasını ve faşist çeteler tarafından bıçaklanmalarını da içeren bu gerici tırmanış ancak işçilerin uluslararası devrimci bir program temelinde birleşik bir toplumsal güç olarak harekete geçirilmesiyle sona erdirilebilir.

Suriyeliler 21 Şubat 2023, Salı günü Türkiye'nin güneydoğusundaki Antakya kenti yakınlarındaki Cilvegözü sınır kapısında Türkiye'den Suriye'ye geçmek için bekliyor. [AP Photo/Unal Cam]

3. Resmi açıklamaya göre, gözaltına alınan saldırı faili 474 kişiden 285’inin “göçmen kaçakçılığı, yaralama, uyuşturucu, yağma, hırsızlık, mala zarar verme, cinsel taciz, dolandırıcılık, parada sahtecilik, tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” gibi suçlardan sabıkasının olması ve sosyal medya platformu X/Twitter’dan sığınmacılara karşı eşgüdümlü bir kışkırtma kampanyası yürütülmesi, meydana gelen olayların organize olduğuna işaret etmektedir.

4. 1 Mayıs’ta ya da hükümetin Gazze soykırımına suç ortaklığına yönelik barışçıl protestolara uygulanan polis devleti baskısıyla taban tabana zıt bir şekilde, daha önceki örneklerde olduğu gibi, birçok yerde polis güçlerinin saldırgan güruhları kenardan izlemekle yetindiğine dair haberler mevcuttur.

5. Her halükarda, daha önce küçük çaplı provalarına tanık olunan bu büyük provokasyon, egemen sınıfın tüm hiziplerinin ve medyanın yıllardır yürüttüğü sığınmacı karşıtı sağcı kampanyanın bir ürünüdür.

6. İşçi sınıfını bölmek ve kafasını karıştırmak için aşırı sağın yalanlara dayanan programını benimseyen iktidardaki ve muhalefetteki düzen partileri, Suriyelileri ve diğer göçmenleri, kapitalist krizin bir sonucu olan hayat pahalılığının, yaşam koşullarındaki gerilemenin ve diğer toplumsal sorunların günah keçisi ilan etmiştir.

7. Sendikal aygıtların da suç ortaklığı yaptığı bu kampanyayla, egemen sınıf, göçmen işçilerin ucuz ve güvencesiz emeğini dizginsizce sömürürken, işçileri milliyet temelinde bölmeyi ve işçilerin birleşik bir mücadelesinin gelişmesini engellemeyi amaçlamaktadır.

8. Geçtiğimiz yüzyılda egemen sınıfın Ermeni ve Rum nüfusu etnik temizliğe tabi tuttuğu Türkiye’de, Kürtleri ve Alevileri hedef alan ve son tahlilde işçi sınıfını etnik ve dini temelde bölüp sindirmeye ve sol muhalefeti ezmeye yönelik provokasyonların ve katliamların uzun bir tarihi vardır.

9. Bugün sadece Türkiye’de değil ama Avrupa ve ABD dahil dünya genelinde, sığınmacılar ve göçmenler, egemen sınıfın işçi sınıfı içinde kapitalizme karşı gelişen toplumsal muhalefete karşı faşizan güçleri ve polis devleti aygıtını kuvvetlendirme çabalarında başlıca hedef haline getirilmiştir.

10. Sığınmacı karşıtı son provokasyon dalgası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de örtük desteğiyle, mali sermaye yararına işçi sınıfına karşı kemer sıkma programını derinleştirdiği ve emekçilerin yaşam standartlarının eşi görülmemiş bir gerilemeye uğradığı koşullarda gelmiştir. Resmi yıllık enflasyon yüzde 70’in, gerçek enflasyon ise halen yüzde 110’un üzerindeyken, hükümetin asgari ücrete Temmuz’da zam yapmayı reddetmesi, egemen çevrelerde sınıf mücadelesinde bir patlama olması endişesi yaratıyordu.

11. Türkiye’nin resmi rakamlara göre 3 milyondan fazlası Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4,5 milyon sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapması, Ortadoğu ve Orta Asya’da 30 yılı aşkın süredir devam eden yağmacı emperyalist müdahalelerin ve rejim değişikliği savaşlarının bir ürünüdür. Sığınmacıları günah keçisi ilan eden egemen sınıf ve siyaset kurumu, ABD-NATO emperyalizminin Irak’tan Afganistan’a ve Suriye’ye kadar uzanan bu saldırganlığına suç ortaklığı yapmıştır.

12. Emperyalist güçlerin ve Türkiye gibi müttefiklerinin 2011’den itibaren yüz binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarcasının sığınmacı haline gelmesine yol açan bir rejim değişikliği savaşını kışkırttığı Suriye’de çatışma ortamı devam ederken, ABD önderliğindeki yaptırımlar ve petrol gaspı eliyle sosyal altyapının yeniden inşası kasıtlı olarak engellenmektedir.

13. Suriye’nin İslamcı vekiller eliyle mahvedilmesinde önemli bir rol oynayan Erdoğan’ın, Suriyeli sığınmacıların dostu pozu takınması tarifsiz bir ikiyüzlülük örneğidir. Gerçekte Erdoğan hükümeti, Suriyelilerin evlerini terk etmelerine yol açan gerici bir savaşı coşkuyla desteklemekle kalmamış, Türkiye’ye sığınan milyonlarca insanı uluslararası hukuka göre sığınmacı statüsü bile tanımayı reddederek en temel haklardan yoksun bırakmıştır.

14. Sığınmacıları Avrupa Birliği ile pazarlıklarında bir piyon olarak kullanan Erdoğan, AB ve Yunanistan’da dönemin sahte sol Syriza hükümetiyle, sığınmacıları ülkede tutmaya yönelik gerici bir anlaşma yaptı.

15. Bu, iktidar döneminde Yunanistan’da sığınmacılar için toplama kampları kuran Syriza’ya ve onun uluslararası sahte sol müttefiklerine yönelik inkâr edilemez bir suçlama oluşturmaktadır.

16. Syriza’nın Türkiye’deki kardeş partileri olan Kürt milliyetçisi DEM Parti (eski HDP) ile Sol Parti’nin (eski ÖDP) yanı sıra Stalinist Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), EMEP ve çeşitli Pablocu eğilimler, burada da yıllardır sığınmacıları zorla geri göndermeyi ve hedef haline getirmeyi amaçlayan bir kampanya yürüten CHP’yi Erdoğan’a karşı “kötünün iyisi” olarak desteklemiş ve bu gerici kampanyaya sessiz kalarak suç ortaklığı yapmıştır.

17. Ankara, rejim değişikliği savaşının bir ürünü olarak, Suriye’deki Kürt milliyetçisi hareketin ABD’nin başlıca vekil gücü haline gelmesine ve ülkenin kuzeydoğusunu kontrol etmesine, ülkenin kuzeyindeki birçok yeri işgal ederek yanıt verdi. Erdoğan, sınırında bağımsız bir Kürt devleti kurulması olasılığını tamamen engellemek için bölgede nüfus değişimini hedefleyen bir planın parçası olarak, Türkiye’deki Suriyelileri ülkenin kuzeyine yerleştirme niyetini açıkça ilan etti.

18. Sosyalist Eşitlik Grubu, milyonlarca insanın zorla tehcir edilmesini ve Suriye’nin kuzeyinde kanlı çatışmaları beraberinde getirecek bu tür planlara şiddetle karşı çıkmakta ve herkesin istediği ülkede tam yurttaşlık haklarıyla yaşama ve çalışma hakkını savunmaktadır.

19. SEG, Suriye’de ve Irak’ta yeni çatışmalara zemin hazırlayan ABD’nin ve Türkiye’nin yasa dışı işgallerinin derhal sona erdirilmesini ve Türkiye’deki ABD-NATO üslerinin kapatılmasını savunmaktadır. Bugün İsrail’in Gazze soykırımına destek sağlayan bu üsler, bölgede her zaman emperyalist saldırganlığın araçları işlevini görmüştür.

20. ABD-NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı savaşı, İsrail’in Gazze’deki soykırımı ve İran ile Çin’e karşı savaş hazırlıkları, gelişmekte olan küresel bir savaşın cephelerini oluşturmaktadır. Emperyalist savaşların kurbanları olan sığınmacıların ve göçmen işçilerin demokratik haklarının savunusu, savaşa ve onu doğuran kapitalist sisteme karşı mücadeleden ayrılamaz. Bu, Ortadoğu gibi ezilen bölgelerdeki ve emperyalist merkezlerdeki işçileri savaşa karşı uluslararası sosyalist bir hareket içinde birleştirme mücadelesidir.

21. Bir Ortadoğu Sosyalist Federasyonu uğruna böyle bir mücadelenin geliştirilmesi, Türkiye’den Suriye’ye, İran’dan Filistin’e, bölgedeki tüm ülkelerde yeni bir devrimci önderliğin inşa edilmesini gerektirmektedir. Bu önderlik, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’dir (DEUK).

22. Ortadoğu’da DEUK’un inşası, yirminci ve yirmi birinci yüzyılın stratejik deneyimlerinin ve Stalinizmin, Pabloculuğun ve emperyalizm yanlısı sahte solun ihanetlerinin derslerinin özümsenmesini gerektirmektedir.

23. DEUK’un Türkiye şubesi olan SEG, Türkiye’de partinin kuruluşuna hazırlanırken, bölgede yeni DEUK şubelerinin inşasına mümkün olan her türlü siyasi desteği sağlamaya hazırdır.

Loading