300’den fazla öğrenci ve destekçi 13 Aralık Çarşamba günü Berlin’deki Humboldt Üniversitesi (HÜ) ana binası önündeki mitinge katıldı. Protestoları İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği soykırımın yanı sıra Alman üniversitelerinde savaş karşıtlarına uygulanan sansüre yönelikti.
Mitingin çağrısı Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), HÜ İslami Teoloji Öğrenci Konseyi Girişimi, HÜ Siyah Öğrenci Birliği ve BCB Öğrenci Birliği’nin oluşturduğu bir ittifak tarafından yapıldı. Ortadoğu’da Adil Barış İçin Yahudi Sesi ve Berlin Öğrenci Kolektifi temsilcileri de konuşma yaptı.
Katılımcıların konuşmalarına coşkulu sloganlar ve tezahüratlarla eşlik etti. Birçoğu kendi yazdıkları sloganlarla donatılmış dövizler taşıdı: “Ölümleri durdurun!”, “Seçici Empati”, “Herhangi Bir Yerdeki Adaletsizlik Her Yerdeki Adalete Tehdittir” ya da “TÜM ÖĞRENCİLERİN ŞEHİT EDİLMESİ nedeniyle 2023/24 eğitim-öğretim yılı resmen sona ermiştir - Gazze’deki Eğitim Bakanlığı.”
Politikacıların tüm yasaklamalarına ve medyanın yalanlarına rağmen, İsrail hükümetinin Filistinlilere yönelik soykırımının örtbas edilemeyeceği açıkça ortaya çıktı. Sadece Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den bu yana çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 18.000’den fazla insan öldürüldü. Berlin’de katılımcılar koalisyon hükümetinin, özellikle de Şansölye Olaf Scholz ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Netanyahu hükümeti tarafından gerçekleştirilen bu etnik temizlikle işbirliğini yüksek sesle protesto etti. Scholz ve Baerbock’un adları geçtiğinde “Yazıklar olsun size! Yazıklar olsun size!” şeklinde yüksek sesli protestolar yükseldi.
Miting, Almanya’da her zaman var olan İsrail yanlısı hükümet propagandasına karşı etkileyici bir karşı ağırlık oluşturdu. Mitinge liderlik yapan HÜ’nün IYSSE grubundan Gregor Kahl, güçlü kapanış sözlerinde şunları söyledi:
“Bize antisemitizmi öğretmek isteyen aynı güçler, gerçek antisemitler ve neo-Nazilerle çok yakın çalışıyorlar. Holokost’u sürekli olarak göreceleştiriyor ve önemsizleştiriyorlar!” “Biz de Humboldt Üniversitesi’nde Nazi suçlarının önemsizleştirilmesine ve Alman militarizminin rehabilitasyonuna karşı yıllardır mücadele ediyoruz.”
Diğer konuşmacılar da daha önce sağcı kimliğiyle tanınan Jörg Baberowski gibi profesörlerin ve “Hitler kötü biri değildi” iddiasının üniversite yönetimi tarafından açıkça savunulduğuna dikkat çekmişlerdi.
Kahl’ın konuşmasında açıkladığı sosyalist perspektif büyük yankı uyandırdı. Kahl şunları vurguladı:
Şu ana kadarki protestolar zaten şunu gösteriyor: işçi sınıfı bugün her zamankinden daha büyük, her zamankinden daha fazla ağa sahip ve her zamankinden daha uluslararası. Savaşı sona erdirebilecek toplumsal güç tartışmasız işçi sınıfıdır.
Ancak bu güç bir perspektifle donanmış olmalıdır. Bankaların ve şirketlerin gücünü kırmadan ve onları demokratik kontrol altına almadan savaş sona erdirilemez, soykırım durdurulamaz. İşçiler ancak bağımsız bir siyasi güç olarak hareket ettiklerinde ve kapitalizmi yıktıklarında savaşın kökenini ortadan kaldırabilirler.
Miting, egemen sınıfın savaşa ve faşizme dönüşünün, büyük bir öfke ve direnişle karşılandığını ve bu direnişin başarıya ulaşması için bilinçli bir örgütlenme ve uluslararası işçi sınıfı ile bağlantıya ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. WSWS, yakın zamanda Humboldt Üniversitesi’nde ve bir önceki gün Ruhr-Üniversitesi Bochum’da yapılan gösterilere dair daha detaylı bir rapor sunacak.