Seller Avrupa’da ölüm ve yıkıma neden oldu

Yunanistan, Türkiye, Bulgaristan ve İspanya’da meydana gelen büyük çaplı sel felaketi en az 25 kişinin ölümüne, onlarca kişinin kaybolmasına, çok sayıda kişinin yaralanmasına ve binlerce kişinin yerinden olmasına neden oldu. Seller köprüleri yıktı, yolları götürdü, barajları patlattı ve arabaları denize sürükledi.

Sel suları ve çamur, ülkenin rekor yağmur fırtınasının ardından Yunanistan’ın orta kesiminde yer alan Teselya bölgesindeki Karditsa’da Palamas kasabasını kapladı, 8 Eylül 2023, Cuma. Helikopter ve botlardaki kurtarma ekipleri, şiddetli yağmur fırtınalarının yaygın sellere neden olmasının ardından Yunanistan’ın orta kesimlerinde tonlarca su ve çamurla dolan evlerden insanları çıkarıyor. [AP Photo/Vaggelis Kousioras)]

Halen devam etmekte olan felaket, kapitalizm kaynaklı iklim değişikliğinin feci sonuçlarına dair bir başka uyarı niteliğindedir. Seller yukarıda bahsi geçen tüm ülkelerde orman yangınlarının yaşanmasından sadece birkaç hafta sonra, uzun süreli kuraklık ve rekor sıcaklıkların yaşandığı bir ortamda meydana geldi. Yunanistan’daki orman yangınları bu hafta da devam etti.

Yunanistan’da Daniel Fırtınası’nın bu hafta başında etkili olmasından bu yana ölenlerin sayısı altıya yükseldi [yazının yayımlanmasının ardından ölü sayısı 15’e yükseldi - ç.n.]. Bazı bölgeler son günlerde 800 milimetreye kadar yağmur aldı. Bu rakam normalde bütün bir yıl boyunca görülenden daha fazla. Yunan gazetesi Ekathimerini fırtınanın “Teselya ovasını nasıl büyük bir göle dönüştürdüğünü” yazdı.

Meteoroloji uzmanı George Tsatrafyllias, eski adıyla Twitter olan X’te yaptığı açıklamada, Salı günü Yunanistan’ın Pelion bölgesine düşen su miktarının Londra’daki yıllık yağış miktarına eşit olduğunu söyledi.

Atina’da sular altında kalan caddeler, şehir merkezindeki önemli bir bulvarı çamur nehrine çevirdi.

Teselya’daki liman kenti Volos’ta bir adam arabasında öldü ve yerel hastane kısmen sular altında kaldı. Seller bir caddeyi kısmen tahrip etti ve aracın yan yatmasının ardından bir otobüsü yutacak kadar büyük bir krater açtı.

Loading Tweet ...
Tweet not loading? See it directly on Twitter

Volos’ta küçük bir lokantanın sahibi olan Andreas Diakodimitris Guardian’a şunları söyledi: “Tam bitti, artık atlattık derken, şimdi bu oldu. 10 gün boyunca duman soluduk, sonra [cephane deposundaki] patlama, dayanılmaz sıcaklar... İnsanlar çevreye saygı göstermediği sürece bunların yaşanmaya devam edeceği kesin.”

5-6 Eylül tarihlerinde Yunanistan İtfaiye Teşkilatı, kurtarma, tahliye, su basan evlerin kurtarılması ve devrilen ağaçların temizlenmesini içeren 4.870 yardım çağrısı aldı. Bazı durumlarda kurtarma çalışmaları çöken köprüler ve hasar gören yollar nedeniyle sekteye uğradı. Yaklaşık 1.800 kişi kurtarıldı, bunların 100’ü hava yoluyla taşındı ve birçoğu tüm günü evlerinin çatısında geçirdi.

Muhafazakar Yeni Demokrasi hükümetinin İklim Krizi ve Sivil Savunma Bakanı Vassilis Kikilias düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Benzeri görülmemiş kelimesinin pek çok kez kullanıldığını biliyorum ve bu bir etki yaratmayabilir. Ancak burada bu kelime bile olayın ciddiyetini yansıtmıyor. Hayal bile edilemeyecek miktarda sudan bahsediyoruz.”

Ancak seller, uzmanlar için sürpriz olmadı. Daha 2021 yılında 46 bilim insanından oluşan bir ekip, yaz aylarında çıkan orman yangınları nedeniyle harap olan Attika, Mora ve Eğriboz’da olası toprak kaymaları ve sel felaketleri konusunda uyarıda bulunmuştu.

Bilim insanlarına göre, “Yangınların, yanan alanlardaki hidrojeomorfolojik süreçleri, yerel koşullara ve olayın yoğunluğuna bağlı olarak farklı derecelerde etkilemesi öngörülmektedir.” Ekip raporunda, “Erozyon ve sedimanların taşınma oranlarında artış beklenmelidir” uyarısında bulunmuştu. Bu da “net olarak tahmin edilemeyen ancak iki ile 15 yıl arasında değişen bir süre boyunca sellerin ve toprak kaymalarının sıklığında bir artışa yol açacaktır.”

Bu uyarılardan iki yıl sonra, Yunanistan bu yaz yüzlerce orman yangınıyla kavruldu; her gün onlarca yangın çıktı ve 28 kişi hayatını kaybetti.

Türkiye’de de fırtına, sağanak yağış ve ani sel felaketi en az 10 ölüme yol açtı. Ülkenin en büyük şehri olan İstanbul’da birkaç saat içinde metrekareye 130 litreye varan şiddetli yağmur düştü, Başakşehir ve Küçükçekmece başta olmak üzere en az iki ilçede sokakları ve evleri su bastı, metro istasyonları ve hastaneler sular altında kaldı. Bu yağış miktarı, İstanbul’un normalde Eylül ayı genelinde beklediği yağış miktarına eşittir.

Ülke genelinde büyük şehirler kuraklık krizi ve yüksek sıcaklıklarla boğuşurken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “musluktan akan her damlanın çok kıymetli olduğunu” belirtip şehrin 16 milyon sakinine su tüketimlerini azaltma çağrısında bulunmuştu. Sel felaketi bu çağrıdan sadece üç hafta sonra meydana geldi.

Bilim insanları uzun zamandır kuraklığın, toprağın suyu etkin bir şekilde emme kabiliyetini kaybetmesi nedeniyle bölgeleri yoğun sel baskınlarına daha açık hale getirdiğini ortaya koymuştur.

Bulgaristan’ın güney sahillerini etkisi altına alan ölümcül seller en az dört kişinin ölümüne yol açtı. Bölgedeki nehirlerin çoğu taştı. Nehrin taşması sonucu köprüden denize sürüklenen bir arabanın içinde üç ceset bulundu. Birçok köprü yıkılarak ciddi trafik sorunlarına yol açtı ve 1000’den fazla kişi mahsur kaldı.

Sosyal medyada, bir tatil beldesi olan Tsarevo’da denize sürüklenen araba ve karavanları gösteren videolar yayınlandı.

Loading Tweet ...
Tweet not loading? See it directly on Twitter

Buna karşılık Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, hasar gören ev ve binalar için 770 avro gibi cüzi bir mali yardım açıkladı. Bu, NATO adına Rusya’ya karşı savaş yürütülmesine yardımcı olmak üzere Ukrayna’ya 100 zırhlı araç, mühimmat ve Sovyet S-300 uçaksavar sistemlerinin gönderilmesini sağlayacak 1 milyar dolarlık NATO silahı satın alınacağının duyurulmasıyla keskin bir tezat oluşturuyor. Üstelik Bulgarların yüzde 70 Kiev’e askeri yardım gönderilmesine karşı olduğunu belirtiyor.

Akdeniz’in diğer tarafında, İspanya’da da rekor düzeyde yağmur yağdı. En az beş kişi öldü ve ana altyapı tahrip oldu. Ayrıca hava, demiryolu ve karayolu ulaşımında aksamalar meydana geldi.

Ölenlerden üçü, yüksek seviyeli hava çöküntülerinin (İspanyolca kısaltması ile DANA’nın) etkisiyle sağanak yağışların görüldüğü bölgelerden biri olan Toledo’daydı. Diğer ölümler ise Huesca’da meydana geldi.

Madrid’in Aldea de Fresno bölgesinde yaşayan bir kadın Euronews’e yaptığı açıklamada, “Suyun aktığını hissettik ve nehrin nasıl geldiğini görmek için aşağı indik ve o anda köprü yıkıldı. Hepimiz koştuk. Bir süre sonra diğer köprü de büyük bir gürültüyle çöktü. Tam bir panik anıydı,” dedi. Kasabanın üç köprüsü de yıkıldı.

Madrid bölgesel hükümeti milyonlarca vatandaşa evlerinden çıkmamaları için uyarı mesajları gönderdi, tren hatlarını kapattırdı ve bir La Liga futbol maçını (Atlético de Madrid-Sevilla) iptal etti.

Avrupa genelinde seller tedarik zincirlerini de etkiliyor. Portekiz’de Volkswagen Grubu, 5.000 otomotiv işçisinin çalıştığı Setúbal’daki Autoeuropa fabrikasında üretimi durdurmak zorunda kaldı. Bunun nedeni, tesise otomobil parçaları sağlayan Slovenya’daki fabrikaların sular altında kalmasıydı. Renault da aynı nedenlerle İspanya’daki Valladolid fabrikasında üretime ara verebilir.

Seller, dünya genelinde giderek sıklaşan ve şiddetlenen aşırı hava koşullarının bir parçasıdır. Geçtiğimiz aylarda Çin’in kuzeyinde 62 kişinin ölümüne neden olan seller Slovenya, Avusturya, Güney Kore ve ABD’nin Vermont ve New York eyaletlerinde de hasara yol açtı. Aynı zamanda Hawaii’deki Maui’de, Kanada’da, İspanya’da ve Yunanistan’da büyük orman yangınları meydana geldi.

İklim değişikliği ve küresel ısınma hava koşullarını çarpıcı biçimde değiştirirken, kapitalist hükümetler büyük ölçüde öngördükleri bu felaketlerin yıkıcı etkilerini hafifletmek ya da yeterli yardım sağlamak için ciddi bir adım atmayı reddediyor.

Barajlar, setler, köprüler ve menfezler gibi altyapıların inşa edilmesi veya değiştirilmesi gibi yapısal sel azaltma önlemlerinin iyileştirilmesine milyarlarca avro ayrılması gerekiyor. Mevcut dereler ve yağmur suyu drenaj sistemleri düzgün bir şekilde onarılmalıdır. Evlerde sağlam çitler, yükseltilmiş pencereler, “durdurucu tahtalarla” kapatılmış kapılar ve kanalizasyon kirliliğini sınırlayan geri akış veya ters akış valfleri gibi önlemler alınmalıdır. Yollar, sakinlerin selden kaçmasına ve acil servis erişimine imkan verecek şekilde iyileştirilmelidir.

Selden etkilenen arazilerin kapsamını belirlemek ve inşaatları sınırlandırmak için sele eğilimli alanların araştırılması veya stratejik arazi kullanım planlaması gibi yapısal olmayan önlemler de gereklidir. Özellikle birçok sel felaketi geceleri meydana geldiğinden, kıta çapında milyonlarca insanın erken uyarı sistemlerine ve acil durum planlarına erişimi olmalıdır.

Ancak Avrupa’daki kapitalist devletler, bunlar yerine, NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşa milyarlarca avro harcamak, silahlı kuvvetlerini geliştirmek ve Üçüncü Dünya Savaşı hazırlıklarına yatırım yapmak için hazinelerini yağmalıyor, aynı anda büyük şirketlere ve mali aristokrasiye büyük vergi teşvikleri vb. ayrıcalıklar tanıyor.

Toplumu kâr birikimi temelinde örgütleyen kapitalist sınıf, iklim krizini ele almak için gerekli olan muazzam düzeydeki toplumsal planlamayı ve düzenlemeyi yapmaktan yapısal olarak acizdir. Bu görev, dünyanın ekonomik kaynaklarının sosyalist planlamasını ve toplumun akılcı bir temelde yeniden örgütlenmesini gerçekleştirmek üzere devlet iktidarını ele geçirmesi ve kâr sistemine son vermesi gereken işçi sınıfına düşmektedir.

8 Eylül 2023

Loading