Bu konuşma, Sosyalist Eşitlik Partisi (Kanada) Ulusal Sekreteri Keith Jones tarafından 2023 Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı’nda yapılmıştır. Tüm konuşmaları izlemek için wsws.org/mayday adresini ziyaret edebilirsiniz.
Ukrayna savaşı, ondan önceki COVID-19 pandemisi gibi, Kanada kapitalizminin gerçek acımasız ve yağmacı karakterini gözler önüne serdi.
Egemen sınıfın sendika bürokrasisi, sosyal demokrat NDP ve sahte sol içindeki savunucuları tarafından uzun süredir desteklenen, Kanada’nın güneydeki yağmacı dolar cumhuriyetinden farklı olarak “daha nazik, daha kibar” bir kapitalizm olduğu iddiasının korkunç bir yalan olduğu ortaya çıkıyor.
Kanada emperyalizmi, Rusya’ya karşı ABD-NATO savaşının hazırlanmasında, kışkırtılmasında ve yürütülmesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Dışişleri Bakanı Melanie Joly’nin artık açıkça Moskova’da “rejim değişikliği” yapmayı amaçladığını itiraf ettiği ve Başbakan Trudeau’nun Kanada’nın “ne kadar sürerse sürsün” yürüteceğine söz verdiği bir savaştır bu.
Savaşın başlamasından bu yana Kanada Ukrayna’ya tanklar, toplar ve gelişmiş hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere 8 milyar dolardan fazla askeri vb. yardımlarda bulundu.
Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca Kanada NATO’nun genişlemesini ve Rusya’nın kuşatılmasını savunmuş, Şubat 2014’te Ukrayna’nın seçilmiş devlet başkanını deviren faşistlerin liderliğindeki darbenin düzenlenmesine yardımcı olmuş ve Ukrayna ordusunu NATO güçleriyle birlikte çalışabilir hale getirmek ve Azak Taburu’ndaki faşistleri bünyesine katmak için ABD ve Britanya ile birlikte çalışmıştır.
Kanada emperyalizmi, Ukrayna aşırı sağı ile on yıllardır süren ittifakı aracılığıyla savaşın politik-ideolojik hazırlığında özellikle önemli ve kirli bir rol oynamıştır. Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin “Kanada Emperyalizminin Faşist Dostları” yazı dizisinde belgelediği gibi, II. Dünya Savaşı’nın ardından Kanada, Holokost’a ve Hitler’in Sovyetler Birliği’ne karşı imha savaşına karışan on binlerce Ukraynalı Nazi işbirlikçisine sığınak sağlamıştır.
Kanada devleti, Soğuk Savaş’ın geniş Ukrayna kökenli Kanadalı nüfus arasındaki sosyalist etkiyi ortadan kaldırmak ve SSCB’yi zayıflatmak şeklindeki ikiz hedefleri doğrultusunda, Ukrayna aşırı sağının suçlarını aklamasına ve savaş suçlusu Stepan Bandera ile Ukraynalı Milliyetçiler Örgütü’nü “ulusal kurtuluş” savaşçıları olarak yücelten yeni bir milliyetçi anlatı oluşturmasına yardımcı oldu.
Sovyet Stalinist bürokrasisinin kapitalist restorasyona yönelmesiyle birlikte, Kanada devletinin Ukrayna Kanada Kongresi aracılığıyla desteklediği aşırı sağ güçler, Ukrayna’nın bağımsızlığı için bastırmak ve 1991’den sonra Kiev’deki hükümeti NATO ve Avrupa Birliği’ne bağlamak için yeniden görevlendirildi. Bu çabaların merkezinde, Bandera kültü eliyle örneklenen Rusya karşıtı, anti-komünist milliyetçiliğin Ukrayna’ya yeniden aşılanması vardı.
Geçen yılki 1 Mayıs toplantısında, Kanada’nın Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Chrystia Freeland’ın, Kanada emperyalizmi ile Ukrayna milliyetçisi aşırı sağ arasındaki ittifakı devletin en üst kademelerinde somutlaştırdığına işaret etmiştim. Freeland’ın, kendisini Ukrayna kültürü ve tarihi konusunda eğittiği için saygı duyduğu anne tarafından büyükbabası, önde gelen Nazi işbirlikçisi Mihaylo Çomiak’tı. Geçtiğimiz yıl boyunca Ukrayna Kanada Kongresi’nin Ottawa’daki etkisi daha da arttı. Kısa bir süre önce, örgütün eski lideri Taras Zaluskiy, Savunma Bakanı Anita Anand’ın özel kalem müdürü oldu.
Bu destekten cesaret alan Ukrayna Kanada Kongresi (UCC), savaş karşıtı tüm sesleri ve eylemleri karalamak, sansürlemek ve bastırmak için bir devlet organı gibi hareket ediyor. UCC, Kanada Kamu Güvenliği Bakanı Marco Mendicino ile “Rusya yanlısı” mesajların “engellenmesi” konusunda yaptığı görüşmelerle övünüyor.
Mart ayında, UCC destekçilerinin çağrısı üzerine, kamu tarafından finanse edilen Waterloo Üniversitesi, Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler’in (IYSSE) oda rezervasyonunu uydurma gerekçelerle iptal etmeye çalıştı. Toplantı, IYSSE’nin öğrencilerin ve işçilerin Kanada’nın III. Dünya Savaşı’na dönüşebilecek bir savaşın kışkırtılması ve yürütülmesinde oynadığı büyük rolü tartışma ve buna karşı çıkma konusundaki demokratik haklarında ısrar ederek güçlü bir karşı kampanya yürütmesi sayesinde gerçekleşebildi.
Daha yakın bir zamanda, aşırı sağcı Ukrayna milliyetçileri, konuşmacıları Rusya ve şiddet yanlısı olarak karalayarak Montreal’deki başka bir savaş karşıtı toplantıyı iptal ettirmeyi başardılar.
Savaş karşıtı her türlü sesi bastırmaya yönelik UCC öncülüğündeki devlet destekli kampanya, egemen sınıf çevrelerindeki korkunun bir kanıtıdır. “Kışkırtılmamış savaş” ve Ukrayna “demokrasisini” savunma sahte anlatılarının, eleştiri ve tartışmaya tabi tutulması halinde bir yalanlar yumağı olarak ifşa edileceğini biliyorlar.
İster federalist isterse de Quebec’in bağımsızlığı yanlısı olsun, tüm siyaset kurumu savaşı güçlü bir şekilde desteklerken, egemen seçkinler, emekçiler arasında Avrupa’da giderek tırmanan çatışmaya konusunda sadece endişe ve muhalefet olduğunu çok iyi biliyor.
Eğer bu muhalefet henüz kitlesel bir savaş karşıtı hareketin ortaya çıkışında ifadesini bulmadıysa, bu her şeyden önce, sendikalar, NDP ve Quebec Solidaire gibi kendilerini doğru olmayan bir şekilde solcu gibi gösteren örgütlerin eylemlerinin sonucudur.
NDP, sendikal müttefiklerinin coşkulu desteğiyle, geçtiğimiz Şubat ayında savaşın patlak vermesine, azınlıktaki Liberal hükümetle bir hükümet ittifakı kurarak yanıt verdi. “Siyasi istikrar” sağlamayı, yani sınıf mücadelesini bastırmayı vaat eden NDP, Trudeau’yu, hükümeti savaşı sürdürürken, askeri harcamaları çarpıcı bir şekilde arttırırken, kemer sıkma politikaları uygularken ve enflasyona dayalı devasa reel ücret kesintileri dayatırken Haziran 2025’e kadar görevde tutma sözü verdi.
Sendikaların ve NDP’nin otoritesini koruyan ve kimlik politikasını destekleyen sahte sol örgütlerin savaşa karşı herhangi bir muhalefeti varsa, bu muhalefet, Kanada hükümetinin ve devletinin Ukrayna savaşına barışçıl, müzakere edilmiş bir son verilmesine yardımcı olması ve daha genel olarak dünya meselelerinde fedakâr bir rol oynaması için baskı altına alınabileceği yönündeki iflas etmiş ve zayıflatıcı perspektife dayanmaktadır.
Savaşa karşı gerçek muhalefet, tamamen karşıt bir perspektifle, işçi sınıfını Kanada kapitalizmine, devletine ve sendika-NDP destekli Liberal hükümete karşı sosyalist, enternasyonalist bir programla harekete geçirme mücadelesiyle canlandırılmalıdır. Kanada’yı şeytani Sam Amca tarafından manipüle edilen sütten çıkmış ak kaşık olarak tasvir eden sol milliyetçilerin iddialarının aksine, Kanada açgözlü bir emperyalist güçtür. Zamanın en güçlü kapitalist gücüyle -19. yüzyılda Britanya, son seksen yıldır ABD- kendi emperyalist çıkarları ve hırsları doğrultusunda ayrıcalıklı ve kazançlı bir ortaklık kurmuştur.
Tüm dünyada olduğu gibi Kanada’da da işçiler, egemen sınıfın savaş ve kemer sıkma gündemine nesnel olarak meydan okuyan kitlesel mücadelelerin içine çekilmektedir. Günün görevi bu mücadeleleri sosyalizm uğruna siyasi bilince sahip bir harekete dönüştürmektir. Savaşa karşı mücadele bu mücadelenin en kritik noktasıdır. İşçi iktidarı için mücadele eden işçi sınıfının siyasi olarak bağımsız gerçek bir kitle hareketi, ancak işçiler kendilerini “kendi” yıkıcı sınıflarının ve onun devletinin tüm yağmacı eylemlerinden ayırdıkları ve bunlara aktif olarak karşı çıktıkları ve sosyalist anın büyük savaş çığlığını -”dünya işçileri, birleşin!”- mücadelelerinin ekseni haline getirdikleri ölçüde gelişebilir.