Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (Sri Lanka) tarafından kaleme alınan bu açık mektup, 3 Mart tarihinde WSWS’nin Sinhala dilindeki bölümünde yayınlandı.
1. Sri Jayawardenepura Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğrenci Birliği Başkanına.
2. Sri Jayawardenepura Üniversitesi Üniversite Öğrencileri Birliği Başkanına.
3. Vasantha Mudalige, Üniversitelerarası Öğrenci Federasyonu Başkanına.
Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğrenci Birliği (HSSFSU) üyelerinden bir grubun 23 Şubat günü üniversitede IYSSE üyesi Sakuntha Hirimutugoda’ya yönelik eşkiyalıklarını ve Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP) üyeleri Pani Wijesiriwardena ve Wasantha Rupasinghe’ye yönelik tehditlerini nefretle kınamaktadır. IYSSE, SEP’in uluslararası gençlik kanadıdır.
Üniversitenin Uygulamalı Bilimler Fakültesi’ndeki lisans derslerini altı ay önce tamamlamış olan Hirimutugoda, 23 Şubat günü öğleden sonra bir öğrenciyle siyasi bir tartışmaya girdi. Öğrenci, Wijesiriwardena’nın 7 Şubat’taki bir konferansına katıldıktan sonra SEP ve IYSSE’nin işçi sınıfı enternasyonalist siyaseti hakkında daha fazla bilgi istedi. Konferans üniversitedeki Siyaset Bilimi Bölümü Öğrenci Birliği tarafından düzenlenmişti.
Wijesiriwardena SEP konferansı sırasında, parasız eğitim gibi sosyal hakları ve ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere demokratik hakları savunabilecek yegane toplumsal gücün uluslararası işçi sınıfı olduğunu açıkladı. Sahte sol Cephe Sosyalist Partisi (FSP) tarafından kontrol edilen Üniversitelerarası Öğrenci Federasyonu’nun (IUSF) bu klasik Marksist pozisyona düşman olduğunu açıkça belirtti.
Konuşmacı, IUSF’nin “öğrenci politikasının” amacının, öğrencilerin işçi sınıfına yönelmelerini engellemek ve haklarının kapitalist hükümetler üzerinde baskı uygulanarak kazanılabileceği efsanesinin arkasına onları hapsetmek ve böylece kapitalizmi savunmak olduğunu söyledi.
23 Şubat’ta Hirimutugoda bir öğrenciye IUSF’nin ve onun güdümündeki öğrenci birliklerinin uygulamalarının gerici doğasını anlatıyordu. Tartışma sırasında iki “aktivist” öğrenci aniden içeri girerek Hirimutugoda ile konuşan öğrenciyi tehdit etti. Öğrenciyi 14 Şubat’ta üniversitede bir olaya neden olmakla suçladılar ve ona fiziksel olarak saldırmaya hazırlandılar. Hirimutugoda itiraz edince, iki aktivist onu bir önceki çatışmaya karışmakla suçladı ve kampüste ne yaptığını öğrenmek istedi.
IYSSE üyesi Hirimutugoda “aktivistlere” meydan okuyarak orada bulunmanın demokratik bir hak olduğunu vurguladı ve daha önceki çatışmalarla hiçbir bağlantısı olmadığını, SEP ve IYSSE üyesi olduğunu belirtti. Verdiği cevaba sinirlenen “aktivistler”, “parti politikalarının” tartışılamayacağını ve üniversitede sadece “öğrenci politikalarına” izin verildiğini ilan ederek kendisine vurmaya kalkıştılar. Ayrıca diğer HSSFSU üyelerini harekete geçirmek için telefon görüşmeleri yapmaya başladılar.
Hirimutugoda SEP’i arayarak durumdan haberdar ettiğinde, bu kişiler telefonuna zorla el koydu. Aktivistlerden biri, Hirimuthugoda’nın sınıftan uzaklaştırılmaması halinde yüzünü “dağıtmakla” tehdit etti. Aralarında HSSF üçüncü sınıf öğrencileri Lakshan Sandaruwan, Ranindu Ratnayake ve Hasitha Piyumal Bandara’nın da bulunduğu yaklaşık on kişi olaya karıştı.
Bir üniversite disiplin memuru geldi ve Hirimutugoda’yı disiplin amirinin ofisine götürdü. Bir grup öğrenci de onu takip ederek tehditkâr ifadeler kullandı: “Üniversite ‘alt kültürünü’ kabul ediyor musunuz?” “Parti politikaları öğrencileri böler!” “Bir daha gelirsen, başına neler geleceğini görelim!” Hirimuthugoda disiplin amirinin ofisindeyken, öğrenci haydutlar kapının dışında durarak telefonunu karıştırdılar.
Üniversitelerde parti siyasetine yer olmadığını iddia eden örgütleriniz, hem üniversitelerde hem de üniversite dışında kesin bir parti siyaseti yürütmektedir. Siz de dahil olmak üzere öğrenciler ve diğer herkes bunun FSP’nin siyaseti olduğunu çok iyi biliyor.
Örgütleriniz üniversitelerde parti siyaseti yaparken, diğer partilerin, özellikle de proleter enternasyonalizmini temel alan SEP ve IYSSE’nin bunu yapmasını zorla engelliyorsunuz. Bu tamamen anti-demokratik ve sahtekarcadır.
Sizin sahte iddialarınıza karşıt biçimde IYSSE, üniversitelerde ve başka yerlerde, IYSSE, SEP ve işçi sınıfının dünya partisi olan ve Sosyalist Eşitlik Partilerine liderlik eden Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin pankartları altında açıkça durmaktadır. Marksistlerin geleneği, kendi siyasi örgütleri adına açıkça mücadele etmektir. Bu gelenekler sahte sol FSP ve onun IUSF’sine tamamen yabancıdır.
Bir noktaya daha değinmek gerekiyor. Keskin ve uzlaşmaz siyasi farklılıklarımıza rağmen, SEP ve IYSSE, sizinki de dahil olmak üzere diğer örgütlere ve liderlerine yönelik her türlü anti-demokratik saldırıya ve devlet cadı avına karşı mücadele etme konusunda tutarlı ve tartışılmaz bir tarihsel geçmişe sahiptir.
SEP ve IYSSE’nin politikalarını yasaklayarak, siyasi fikirlerimizi öğrenciler arasında yaymak için demokratik ifade özgürlüğü hakkımızı ve öğrencilerin bu fikirleri bilme haklarını ihlal ediyorsunuz.
“Öğrenci siyasetinin” pazarlanması ve işçi sınıfı sosyalist siyasetinin üniversitelerde yasaklanması, o zamanlar IUSF’yi kontrol eden Janatha Vimukthi Peramuna (JVP) döneminde başladı. FSP örgütsel olarak JVP’den kopmuş olsa da aynı gerici siyaseti izlemektedir.
Bu haydutça faaliyetleri üniversite “alt kültürünü” savunma bahanesi altında gerçekleştiriyorsunuz. Bu sözde alt kültürün kültürsüz doğası, iğrenç ifadesini IYSSE’ye yönelik baskıda buluyor.
“Alt kültürünüzün” Sri Jayawardenepura Üniversitesi’nde itibarsız bir geçmişi var. Kasım 2002’de bu “alt kültürden” etkilenen bir grup öğrenci Samantha Vithanage‘ye saldırmış ve kafasına bir bilgisayar monitörü atan haydutlar tarafından dövülerek öldürülmüş. IUSF haydutları Vithanage’ye ve diğer öğrencilere, zorbalığa karşı çıktıkları için saldırdı. Bu “alt kültürün” bir sonucu olarak, kampüslerde üniversite öğrencileri arasında demokratik siyasi tartışmalar tamamen yasaklanmıştır.
Üniversitelerdeki parti politikalarının öğrenciler arasında ayrılık yarattığını söylüyorsunuz. Ancak durum tam tersi. Öğrenciler arasındaki çatışmaların temel nedeni sizin liderliğinizin bir sonucu ve alternatif siyasi görüşlere sahip öğrencileri bastırma girişimlerinizdir.
Aynı zamanda, öğrenci birlikleriniz o kadar gericidir ki, siyasi muhaliflerinizi bastırmak için üniversite yönetimiyle ve zaman zaman da polisle işbirliği yapmaktadırlar. Bir IYSSE üyesine karşı yaptığınız anti-demokratik müdahalede, utanmadan kendinizi üniversite yönetiminin bir parçası olan disiplin amirliği ve sizin de dahil olduğunuz öğrenci aktivistleri bastırmak için kullanılan baskı aygıtıyla suç ortaklığı yaptınız.
Öğrenci haydutlarıyla aynı iddiaları dile getiren disiplin amiri, Hirimutugoda’yı üniversite binasına “yasadışı” olarak girmek ve öğrenciler arasında “çatışma” çıkarmakla suçladı.
Bu yanlış iddialara karşı çıkan IYSSE üyesi, bu iddiayı kategorik olarak reddetti ve üniversitede siyaset tartışmanın demokratik bir hak olduğunu söyledi. Öğrenci çatışmasına neden olduğu suçlamasını da reddederek bunun “aktivistler” tarafından körüklendiğini açıkladı.
Disiplin memuru Hirimutugoda’yı polise teslim etmekle tehdit ederek ve öğrencilerden aldığı cep telefonunu iade etmeyi reddederek karşılık verdi. Ayrıca üniversitenin “demokratik hakların geçerli olmadığı” bir “kurum” olduğunu ve binaya giren herhangi bir “yabancının” Rektör Yardımcısından izin alması gerektiğini ilan etti.
Wijesiriwardena ve Rupasinghe Hirimutugoda’yı savunmak için geldiklerinde, öğrenci aktivistler aynı haydutluğu uyguladılar ve hatta cep telefonlarını incelemeye kalkıştılar. Öğrenci haydutlar daha sonra disiplin memurlarıyla birlikte çalışarak iki SEP üyesini üniversite binasından zorla çıkardılar.
Daha sonra, yaklaşık bir saat süren gözdağının ardından, SEP Genel Sekreteri Deepal Jayasekera’nın kendisini telefonla arayarak partinin üniversite binasında çalışma konusundaki demokratik haklarında ısrar etmesi üzerine, üniversitenin disiplin amiri Hirimuthugoda’yı serbest bıraktı.
Bu anti-demokratik müdahale örgütlerinizin gücünü değil, zayıflığını ortaya koymaktadır. Korktuğunuz şey, iflas etmiş politikalarınız kapitalizmin derinleşen krizi tarafından ifşa edildikçe IYSSE’nin uluslararası sosyalist perspektifinin öğrenciler arasında zemin kazanacak olmasıdır.
Öğrenciler bu kapitalizm yanlısı örgütlerle birlikte ilerleyemezler. Haklarını ancak bu örgütlerden koparak ve uluslararası sosyalizm mücadelesinde işçi sınıfına dönerek savunabilirler. IYSSE’nin perspektifi budur. IYSSE, yeni bir dünya savaşı tehdidine, kemer sıkma önlemlerine ve demokratik haklara yönelik saldırılara karşı mücadele eden, tutarlı bir siyasi programa sahip tek örgüttür.
Tehditler bizi yıldıramaz ya da siyasi faaliyetlerimizi sınırlayamaz. Fikirlerimizi her zaman açıkça ifade ettik ve bunları kamuoyu önünde tartışmaya hazırız. Ancak bu fikirlere sahip olma özgürlüğümüze yönelik herhangi bir yasaklama ya da kısıtlamayı kabul etmeye hazır değiliz ve haklarımızı savunmak için üniversite içinde ve dışında destek seferber edeceğiz.
Saygılarımla,
Kapila Fernando
IYSSE Başkanı (Sri Lanka)