Avustralya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi 24-27 Eylül tarihleri arasında Altıncı Ulusal Kongre’sini düzenledi. Kapsamlı tartışmaların ardından, aşağıdaki karar ve diğer üç karar oybirliğiyle kabul edildi. “Emperyalist savaşa karşı uluslararası bir işçi sınıfı hareketi inşa edin!”, “COVID felaketi ve Avustralya kapitalizminin siyasi krizi” ve “Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı’nı inşa edin!” başlıklı kararlar İngilizce olarak yayımlandı.
1. Sosyalist Eşitlik Partisi, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin diğer şubeleri ve Dünya Sosyalist Web Sitesi ile birlikte, Julian Assange’ın derhal ve koşulsuz özgürlüğü için uzun süredir verdiği mücadeleyi derinleştirecektir.
2. WikiLeaks kurucusunun karşı karşıya olduğu durum her zamankinden daha tehlikeli. On yılı aşkın süredir devam eden zulüm nedeniyle uzun süredir devam eden sağlık sorunları, ailesinin ve yüzlerce doktorun Assange’ın hayatının tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulunmasına neden oldu. Aynı zamanda, Britanya hükümeti ve yargısı Assange’ın ABD’ye iade sürecini ilerletiyor. Bu durum Assange’ın maksimum güvenlikli bir Amerikan hapishanesine gönderilmesi ihtimalini giderek daha da yakınlaştırıyor.
3. Assange hiçbir suç işlememiştir. Aksine, emperyalist güçlerin Irak ve Afganistan’daki savaş suçlarını, küresel diplomatik komplolarını ve dünya nüfusuna yönelik casusluk operasyonlarını ifşa ettiği için takip edilmiş, karalanmış ve zulme uğramıştır. Bu, Trump yönetiminin ve CIA’in Assange’ı 2017’de Londra’da siyasi bir sığınmacıyken kaçırma ya da öldürme planları da dahil olmak üzere, demokratik haklara yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırıları beraberinde getirmiştir.
4. Assange’ın peşinin bırakılmaması, emperyalist bir intikam eylemidir. Bu aynı zamanda, özellikle emperyalist savaşa yönelik yaygın muhalefeti hedef alan, demokratik haklara yönelik daha geniş bir saldırının öncüsüdür. ABD ve müttefikleri Assange’ı, yalnızca WikiLeaks onların geçmişteki suçlarını ifşa ettiği için değil ama Rusya ve Çin ile bir nükleer dünya savaşı tehdidi oluşturan çatışmalarında yeni ve daha büyük suçlara hazırladıkları için hedef alıyorlar.
5. Avustralya devlet aygıtı ve art arda gelen hükümetler Assange’a yönelik saldırıda kilit rol oynadılar. Avustralya hükümeti zulüm gören bir Avustralya yurttaşı ve gazeteci olarak Assange’ı savunmak için yasal ve diplomatik yükümlülüklerini yerine getirmiş olsaydı, Assange’ın demokratik ve yasal haklarına yönelik saldırıların hiçbiri bu şekilde devam edemezdi.
6. Başbakan Anthony Albanese’in İşçi Partisi hükümeti bu kötü sicili devam ettiriyor. İşçi Partisi, iadeyi engellemek ve Assange’ın özgürlüğünü sağlamak için müdahale etmesi yönündeki talepleri reddetti. Bu, İşçi Partisi’nin, ABD’nin Çin ile çatışmasında bir saldırı köpeği olarak oynadığı rol ve Avustralya egemen seçkinlerinin işçi sınıfını hedef alan otoriter yönetim biçimlerine yönelimi ile uyumludur. Dolayısıyla Assange’ın özgürlüğü için mücadele İşçi Partisi hükümetine karşı bir mücadeledir.
7. Assange’ın serbest bırakılması için kapitalist hükümetlere ve politikacılara ahlaki çağrılar yapma perspektifi başarısız olmuştur. Resmi “Assange’ı İade Etmeyin” grubu gibi örgütler tarafından desteklenen bu program, yalnızca Assange’ın içinde bulunduğu kötü durumdan sorumlu olanlar hakkında yanılsamalar yaratmaya, destekçilerini hareketsizleştirmeye ve onları işçi sınıfının yükselen hareketinden koparmaya hizmet etmektedir.
8. Assange’ı ve tüm demokratik hakları savunabilecek toplumsal taban, uluslararası işçi sınıfıdır. Tüm dünyada işçiler, sosyal haklarına ve çalışma koşullarına yönelik saldırıya, suç oluşturan “bırakın yayılsın” şeklindeki pandemi politikalarına, savaşa ve otoriterleşmeye karşı mücadeleye giriyorlar. İşçi sınıfı, ABD’de, Britanya’da ve Avustralya’da Assange’ın linç edilmesine önderlik eden hükümetlerle mücadele ediyor.
9. SEP, Assange’ın savunulması meselesini işçi sınıfı içinde yükseltmek ve onun özgürlüğü uğruna mücadeleyi gelişmekte olan grevler ve mücadelelerle birleştirmek için elinden geleni yapacaktır. Bu, Assange’a yönelik saldırının bizzat işçi sınıfının sosyal ve demokratik haklarına yönelik olduğunun ve daha geniş çaplı komplolara ve mağduriyetlere emsal teşkil ettiğinin sürekli olarak açıklanmasını gerektirmektedir. Bu zulmün yenilgiye uğratılması ve Assange’ın özgürlüğüne kavuşması, işçi sınıfını dünya çapında ciddi ölçüde güçlendirecektir.
10. SEP, Avustralya hükümetinden, Assange’ın özgürlüğünü güvence altına almak için diplomatik ve yasal yetkilerini derhal kullanmasını talep etmeyi sürdürüyor. Ancak Avustralya hükümetinin bunu, ancak aşağıdan bir kitle hareketi eliyle zorlanması durumunda gerçekleştireceğini açıklıyoruz.
11. Bir gazetecinin, savaş suçlarını ifşa eden gerçek bilgileri yayımladığı için acımasızca zulme uğraması, kapitalizmin en temel demokratik haklarla bağdaşmadığını göstermektedir. Assange davası, kâr sisteminin çöküşünün yoğun bir ifadesidir; WikiLeaks’in kurucusuna yönelik saldırılar emperyalist savaşla, artan internet sansürüyle ve otoriter rejimlere dönüşle bağlantılıdır. Bu durum, temel hakları güvence altına almanın ve demokrasiyi toplumsal ve ekonomik yaşamın her alanına yaymanın tek yolu olarak, işçi sınıfının toplumu baştan aşağı yeniden örgütlemeyi amaçlayan sosyalist hareketinin aciliyetinin altını çizmektedir.