Yüz milyonlarca Avrupalı için yıkıcı sonuçlar doğuracak bir hamleyle Rusya, Kuzey Akım 1 boru hattı üzerinden Avrupa’ya doğal gaz ihracatını süresiz olarak durdurdu.
Kuzey Akım 1, Rusya’nın Avrupa’ya doğal gaz ihracatının en büyük kaynağıydı. Bu yıla kadar Avrupa’nın doğal gaz ithalatının yüzde 40’ını karşılıyordu. Geçtiğimiz aylarda Rusya, Kuzey Akım 1 üzerinden yapılan sevkiyatı günlerce üst üste kesmişti.
Evlerin ısıtılmasında kullanılan başlıca enerji kaynağı olan doğal gazın fiyatları geçtiğimiz yıl içinde 10 kat arttı ve Rusya’nın açıklamasının ardından Pazartesi günü yüzde 33’ten fazla yükseldi.
Artan enerji ve gıda fiyatlarıyla karşı karşıya kalan Avrupalı hanehalkları uçurumun kenarına sürükleniyor ve küçük işletmeler kıta genelinde iflasla karşı karşıya bulunuyor.
Bu büyük toplumsal felaket, NATO güçlerinin Ukrayna’yı NATO ittifakına dahil etme çabalarıyla kışkırttıkları Rusya’ya karşı ABD-NATO savaşının bir sonucudur. Savaş daha şimdiden on binlerce Ukraynalı asker ve sivilin ölümüne, on binlerce Rus askerinin ölmesine ve Ukrayna ekonomisinin paramparça olmasına yol açmıştır.
Çatışmadan en çok yararlananlar, son on yılların en büyük siparişlerini alan ABD’li ve Avrupalı silah sanayileri ile Avrupa pazarına rekor fiyatlarla enerji ihraç ederek yüksek kârlar elde eden ABD’li enerji şirketleri olmuştur.
Avrupa’yı bekleyen ekonomik felakete rağmen ABD ve NATO savaşa katılımlarını daha da arttırıyor.
Beyaz Saray Pazartesi günü Kongre’ye çağrıda bulunarak Ukrayna’daki savaş için bugüne kadar tahsis edilen 50 milyar doların üzerine ek olarak 11 milyar dolar daha tahsis edilmesini istedi.
Beyaz Saray’ın, ABD’nin savaşa katılımı üzerindeki neredeyse tüm kısıtlamaları kaldırmakta olduğu inkâr edilemez hale geldi. Oysa ABD Başkanı Joe Biden, bu yılın başlarında bunun “III. Dünya Savaşı” riski doğurabileceği uyarısında bulunmuştu.
“ABD Ukrayna’ya verdiği destek konusunda neden giderek arsızlaşıyor?” başlıklı bir makalede Hill, “Biden yönetiminin Ukrayna’yı Rus güçlerine ciddi zarar verebilecek silahlarla donattığını ve savaşın ilk zamanlarının aksine ABD’li yetkililerin Moskova’nın tepkisinden endişeli görünmediğini” bildiriyor.
Makalede, ABD’nin eski Ukrayna Büyükelçisi ve Donald Trump’ın ilk azil soruşturmasında önde gelen isimlerinden biri olan William Taylor’ın şu sözlerine yer veriliyor: “Zaman içinde yönetim Ukraynalılara daha büyük, daha yetenekli, daha uzun mesafeli, daha ağır silahlar sağlayabileceklerini fark etti ve Ruslar buna tepki göstermedi.”
Taylor sözlerine şöyle devam ediyor: “Ruslar blöf yaptılar ama tahriklere kapılmadılar. Yönetimde ilk başlarda [bu konuda] endişeler vardı -bir dereceye kadar hâlâ var- ama Rusları tahrik etme korkusu azaldı.”
Eğer Rusya “tahriklere kapılmamışsa”, ABD’li yetkililerin tepkisi, gerekli sonuç elde edilene kadar savaşa katılımlarını arttırmak olacaktır.
Makalede geçen ay “savunma yetkililerinin ABD’nin Ukrayna’ya ilk kez ScanEagle gözetleme dronları, ağır zırhlı MaxxPro mayına dayanıklı araçlar ve TOW güdümlü tanksavar füze sistemlerinin yanı sıra çeşitli yeni mühimmat ve cephane göndereceğini söylediği” belirtiliyor.
Bunlara AGM-88 Yüksek Hızlı Anti-Radyasyon Füzelerinin yanı sıra ülkeye gönderilen Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemi’nin (HIMARS) ve uzun menzilli füze sistemlerinin sayısındaki büyük artış da ekleniyor.
Hill şöyle yazıyor: “İleriye dönük olarak, ABD’nin yakında Excalibur hassas güdümlü topçu mühimmatları göndermeyi planladığına dair çok sayıda rapor var. Bunlar, 70 kilometreye kadar gidebilen ve Ukraynalıların Rus mevzilerini ve komuta noktalarını hedef almasına yardımcı olacak silahlar.”
Makalede ismi belirtilemeyen bir ABD’li yetkilinin şu sözlerine yer veriliyor: “Başta Dışişleri, Savunma ve istihbarat camiası olmak üzere, bakanlık ve kurumlardaki insanların içgüdülerinin daha ileriye dönük ve daha saldırgan olmak yönünde olduğunu düşünüyorum. ... Bence Putin’in nasıl karşılık vereceğinden yersiz bir şekilde korkmadan Ukrayna’ya yardımcı olacak adımlar atmak için önümüzde çok daha fazla alan var.”
Rus yetkililer defalarca barış görüşmeleri çağrısında bulunurken, ABD ve onun Ukrayna’daki vekil hükümeti, Ukrayna’nın Kırım’ı geri alma hedefi dışında Rusya ile herhangi bir müzakereyi reddediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ABC’ye verdiği demeçte, “Bu teröristlerle diyalog meselesi. Teröristlerle hiçbir şey görüşemeyiz,” dedi.
Bu arada ABD medyası, Ukrayna ordusunun, Beyaz Saray’ın ABD’nin savaşa katılımını büyük ölçüde genişletmek için bahane olarak kullandığı Ukrayna’nın güneyindeki saldırısını alkışlıyor. ABD bugüne kadar yüzlerce insansız hava aracı ve uçak, yüzlerce araç, on binlerce füze ve milyonlarca mühimmat sağladı. Ancak Hill’in de açıkça belirttiği gibi, ABD savaşa “daha saldırgan” bir müdahaleye hazırlanırken bu sadece bir başlangıçtır.