Omicron varyantının hızla yayılması nedeniyle COVID-19 enfeksiyonları ve hastaneye yatışlarda rekor bir artış yaşanırken, işçi sınıfının pandemiyi durdurmak ve hayatları kurtarmak için uluslararası ölçekte büyüyen bir hareketi gelişiyor. Perşembe günü, Fransa’daki tüm ilkokul öğretmenlerinin tahminen yüzde 75’i ülke çapında greve gidiyor ve tüm okulların yarısının kapanması bekleniyor.
Çarşamba günü, ABD’de 814.494, Fransa’da 363.719 ve Hindistan’da 241.976 olmak üzere dünya çapında 3.145.916 kişiye resmi olarak COVID-19 bulaştı ve beş ülke daha 100.000’den fazla resmi yeni vaka bildirdi. ABD’de şu anda 140.000, Fransa’da 23.000 ve Birleşik Krallık’ta yaklaşık 20.000 kişi COVID-19 nedeniyle hastaneye kaldırılmış durumda.
Fransa’daki grevden önce, geçtiğimiz hafta Chicago’da 25.000 öğretmen, Demokratik Parti’nin yerelde, eyalet düzeyinde ve ulusal çapta izlediği ve tüm öğretmen sendikalarının desteklediği “okulların yeniden açılması” politikasına karşı çıkarak, yüz yüze eğitimi durdurmak için güçlü bir toplu eyleme katıldı.
Pazartesi günü, Chicago Öğretmenler Sendikası (CTU), şehrin okullarını yeniden açmak için Demokratik Partili Belediye Başkanı Lori Lightfoot ile aniden bir anlaşmaya vardı. Tabandaki öğretmenler arasında yaygın öfkeyle karşılaşan sendika, öğretmenlere oy kullanmaları için yalnızca bir gün vererek anlaşmayı geçirdi. Tüm CTU üyelerinin yalnızca yüzde 44’ü anlaşma lehinde oy kullanırken üyelerin yüzde 20’si oylamaya katılmadı.
Chicago’daki öğretmenlerin mücadelesinden ilham alan San Francisco ve Oakland, Kaliforniya’daki eğitim emekçileri, geçtiğimiz hafta yüz yüze eğitimi durdurmak için rapor alarak fiili grevler düzenledi. ABD genelinde; New York City, Michigan, Pensilvanya, Güney ve Batı Kıyısı boyunca eğitim emekçileri tarafından sendikalardan bağımsız olarak oluşturulan taban komiteleri, son iki hafta boyunca geniş katılımlı çevrimiçi toplantılar düzenlediler ve ülkenin her bölgesinde büyüyorlar.
Bu hafta boyunca, New York City, Chicago, Boston, Oakland, Portland ve diğer ABD şehirlerindeki lise öğrencileri, uzaktan eğitim seçeneği için dilekçe vererek binlerce imza topladılar. Salı günü, New York City’deki 30’dan fazla okuldan yaklaşık 1.000 öğrenci, uzaktan eğitime geçiş talebinde bulunmak için sınıfları terk etti ve önümüzdeki günlerde Chicago ve Oakland’da benzer gösteriler planlanıyor. Geçtiğimiz hafta sonu yapılan bir ankete göre, ABD’li yetişkinlerin çoğunluğu, geliri 50.000 dolardan az olanların yüzde 63’ü de dahil olmak üzere, uzaktan eğitimi destekliyor.
Çocuklar arasında COVID-19 enfeksiyonlarının ve hastaneye yatışların rekor seviyelere ulaştığı Birleşik Krallık’ta eğitim emekçileri ve veliler, güvenli olmayan okulların yeniden açılmasını durdurmak için mücadelelerini yoğunlaştırıyor. Eğitim Emekçileri İş Güvenliği Taban Komitesi (Birleşik Krallık), Salı günü geniş katılımlı bir toplantı düzenledi ve bu toplantıda tamamen uzaktan eğitime geçilmesini dayatmak için bir eylem planı sunuldu.
Ekim ayından bu yana bir dizi okul grevine liderlik eden Britanyalı veli Lisa Diaz, Çarşamba günü yayınladığı bir videoda, Chicago’daki öğretmenlere desteğini dile getirerek, “Sadece kendiniz için değil, çocuklar için de direniyorsunuz,” dedi ve şunları ekledi: “Birleşik Krallık’tan dayanışmamı ifade etmek ve tavır aldığınız için teşekkür etmek istiyorum. Ben buradayken, Fransa’da aynı şeyi yapan tüm öğretmenleri ve ABD’de sınıfları terk eden çocukları tebrik ediyorum.”
Meksika’da bulunan Hidalgo ve Bajada’da on binlerce öğretmenin katıldığı grevler başladı. Öncelikli odak noktası maaşlarla ilgili toplu sözleşme sorunları olsa da, bu grevler, hızla artan COVID-19 enfeksiyonlarının ortasında okulların zorla yeniden açılmasıyla aynı zamana denk geliyor.
Eğitim emekçilerinin ve gençlerin okulların yeniden açılmasına karşı büyüyen uluslararası mücadelesi, dünyadaki hükümetlerin şirket-finans seçkinleri adına izlediği ölüm politikasına yanıt olarak gelişiyor.
Tüm dünyada, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Avrupa genelinde kapitalist hükümetler, Omicron varyantının ortaya çıkışına pandemiyi durdurmayı amaçlıyormuş gibi yapmayı bırakarak yanıt verdiler. “Azaltmalar” ve “pandeminin sona erdirilmesi” hakkındaki tüm konuşmalar son buldu. Bunun yerine, onlar, eskiden yalnızca en sağcı hükümetlerin izlediği “sürü bağışıklığı” stratejisini şimdi açıkça destekliyorlar. Virüsün konaklarının hızla tükeneceğine ve endemik hale geleceğine dair bilimsel olmayan inanca dayanarak, hastalığın kontrolsüz biçimde yayılmasına izin vermeye kararlılar.
ABD’de Biden yönetimi ve temsilcileri, tüm nüfusun enfekte olmasına izin verme niyetinde olduklarını her zamankinden daha açık bir şekilde ifade ediyorlar. Salı günü, Amerikan emperyalizminin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olan Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS), “Dr. Anthony Fauci ile Samimi Sohbet”i yayımladı. Röportajda, Biden’ın baş tıbbi danışmanı Fauci, duygusuz bir kayıtsızlıkla, Omicron’un “eninde sonunda hemen hemen herkesi bulacağını” ilan etti.
Fauci, aşılı kişiler hakkında, “Bazıları, belki de birçoğu enfekte olacak” ve “makul derecede iyi olacaklar,” dedi ve şunları ekledi: “Hâlâ aşılanmamış olanlar bunun ağırlığının yükünü çekecekler” ve bir kısmı “ciddi şekilde hastalanıp ölecek.” Fauci sadece bunun “sağlık sistemimiz için büyük güçlük doğuracağından” yakındı.
Okulların yeniden açılması, iki nedenden dolayı “sürü bağışıklığı” stratejisinin merkezinde yer alıyor. İlk olarak, velileri işe dönmeye zorlamak için öğrencileri sınıfa geri döndürmek gerekiyor. İkincisi, aşırı kalabalık ve yetersiz havalandırılan okul binaları, COVID-19’un mümkün olduğunca hızlı yayılmasına ve öğrencilere, eğitimcilere, ailelerine ve toplumun geri kalanına hızla bulaşmasına olanak tanıyan viral bulaşma yuvaları işlevi görüyor.
Fransa’daki öğretmenlerin grevini tetikleyen şey, COVID-19 vakaları patlama yaparken Macron hükümetinin yeniden açma yönergelerini okulları açık tutacak şekilde sessizce değiştirme çabaları oldu. Bir hafta içinde, bu protokoller açıkça felaket getirdi ve tabandaki öğretmenleri grev talep etmeye sevk etti.
Chicago’da CTU şöyle bir politika uyguluyor: bir okul ancak personelin yüzde 30’undan fazlası veya çocukların yüzde 40’ı COVID-19’a yakalanma veya temaslı olma nedeniyle izole edilirse kapanıyor. Başka bir ifadeyle, sendikanın anlaşması okullarda ve toplum içinde kitlesel enfeksiyonları kabul etmeye dayanıyor.
“Sürü bağışıklığına” karşı mücadele, giderek uluslararası işçi sınıfı tarafından sahiplenilen ve kapitalist sisteme doğrudan muhalefet içinde gelişen ortak bir küresel mücadeledir. Doğası gereği, pandemiyle ulusal temelde veya yöneticilere başvurularak mücadele edilemez. COVID-19, yalnızca geçici kapanmalar uygulamak, okulları ve hayati olmayan üretimi kapatmak ve mevcut olan tüm halk sağlığı önlemlerini hayata geçirmek üzere küresel ölçekte koordine edilmiş bir kitle hareketi ile ortadan kaldırılacaktır.
Her ülkede işçilerin karşı karşıya olduğu en önemli meselelerden biri, mücadelelerini münferit olaylar olarak değil, küresel bir sürecin parçası olarak görmektir. Deneyimlerini genelleştirmek ve mücadelelerini küresel olarak koordine etmek için işçiler, demokratik olarak yönetilen ve işçilere karşı sorumlu olan yeni örgütlenme biçimlerine, taban komitelerine ihtiyaç duyuyorlar.
Eğitim emekçileri, otomotiv işçileri, sağlık emekçileri, lojistik işçileri ve işçi sınıfının diğer kesimleri arasında, şu anda Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı (TK-Uİİ) altında birleşmiş olan bu tür çok sayıda komite kuruldu. Bu komiteler ağı, giderek daha yakın bağlar kurmalı, pandemiyi durdurmak ve hayatları kurtarmak için işçi sınıfının büyüyen hareketini birleştirip ona önderlik etmek için aktif olarak mücadele etmelidir.
Okulunuzda, mahallenizde veya işyerinizde ciddi bir şekilde mücadeleye katılmak ve taban komitesi oluşturmak isteyenleri şuradaki formudoldurmaya çağırıyoruz; Dünya Sosyalist Web Sitesi sizinle iletişime geçecektir.