Aşağıdaki açıklama, Almanya’daki Güvenli Eğitim İçin Eylem Komiteleri Ağı’nın Pazartesi günü düzenlenen toplantısında oybirliğiyle kabul edildi. Türkiye’de de eğitim emekçilerini, velileri ve öğrencileri okulları açma hazırlığına karşı benzer komiteler kurmak üzere bizimle iletişime geçmeye çağırıyoruz.
Egemen sınıfın işyerlerini, okulları ve kreşleri sürekli olarak kapamayı reddetmesi eşi görülmemiş bir felakete yol açmış durumda. Yeni koronavirüs türleri Avrupa geneline yayılır ve sağlık sistemleri çöküşün eşiğine gelirken, Almanya şu anda ABD’den daha yüksek bir ölüm oranına sahip. Bu arada, kitlesel ölümlerle ziyafet çeken hisse senedi fiyatları yeni zirvelere tırmanmaya devam ediyor. Yılın başından bu yana, yalnızca Almanya’da resmi olarak yaklaşık 20.000 COVID ölümü gerçekleşti.
Bilimsel açıdan, virüsü ve tehlikeli mutasyonları kontrol altına almak için ekonomik faaliyetin temel alanlarla sınırlandırılması, okulların ve kreşlerin kapalı tutulması gerektiği konusunda şüphe yok. Yine de tüm partilerden yönetimler, işyerlerini açık tutuyor ve ebeveynlerin güvenli olmayan işyerlerinde çalışabilmesi için okulları ve kreşleri gözaltı merkezlerine dönüştürüyor. Birçok federal eyalette, okullar 1 Şubat gibi erken bir tarihte büyük ölçüde yeniden açılacak.
Biz, zenginlerin çıkarlarını halkın sağlığının önüne koyan bu politikaya şiddetle karşı çıkıyoruz ve öğrencilerin, öğretmenlerin, eğitimcilerin ve velilerin güvenliklerini kendi ellerine almaları çağrısı yapıyoruz. Tüm okullarda ve kreşlerde açılır açılmaz grevler düzenlemek üzere, düzen partilerinden ve sendikalardan bağımsız Güvenli Eğitim İçin Eylem Komiteleri kurulmalıdır.
Pandemi uluslararası bir olgudur ve uluslararası bir müdahaleyi gerektirmektedir. Biz, Yunanistan, Polonya ve Fransa’daki okul grevleri ve protestoları ile dayanışma içindeyiz ve Britanya ile ABD’nin birçok şehrinde eylem komitelerinin kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Eylem komiteleri yakın bir birlik içinde çalışmalı ve Avrupa çapında bir okul grevine hazırlanmalıdır.
Okul ve kreşlerdeki tehlikeli durum, toplu ulaşım ve işyerlerindeki sorunlardan ayrılamaz. Hemşireler, otobüs şoförleri ve et işleme işçileri en olumsuz koşullarda her gün hayatlarını tehlikeye atarken, Federal Almanya Cumhuriyeti tarihindeki en büyük toplu işten çıkarmalar yapılıyor ve ücretler kesiliyor. Hükümet ve şirketler, toplumun altından tepesine doğru görülmemiş bir servet aktarmak için pandemiyi kullanıyor.
Bu yüzden, okullardaki direniş, işçilerin güvenli işyerleri ve işlerini savunma mücadeleleri ile birleştirilmeli; kâr mantığına karşı halkın ihtiyaçlarını ve sağlığını savunacak bir genel grev için geniş bir seferberliğin parçası olmalıdır. Şirketlere milyarlar aktarmak yerine büyük servetler kamulaştırılmalı ve şu talepler yerine getirilmelidir:
Pandemi kontrol altına alınana kadar okulların ve kreşlerin açılmasına hayır! En erken, insidans değeri 25’in altına indiğinde, öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin bilimsel kanıtlara dayanarak bunun güvenli olduğunu düşünmesi şartıyla, küçük, sabit eğitim gruplarında yüz yüze eğitim düşünülebilir. Risk altındaki gruplar özel olarak korunmalı ve daha uzun bir süre için yüz yüze eğitimden muaf tutulmalıdır.
Milyarları güvenli ve nitelikli eğitime harcayın! Enfeksiyon oranlarının düşmesi durumunda güvenlik koşulları sağlamak için, milyarlar okullara ve kreşlere harcanmalı; özellikle de binlerce yeni öğretmen ve eğitimci işe alınmalıdır. Eğitim emekçilerinin ücretleri ciddi ölçüde arttırılmalıdır.
Çocuklarına bakmak zorunda olan velilere tam mali destek! Çocuklarına bakan velilere tam mali destek verilmelidir. İşçilerin, serbest meslek ve küçük işyeri sahiplerinin de her türlü gelir kaybı telafi edilmelidir. Daha yoksul ailelere özel destek ve uzaktan eğitim için yüksek kaliteli donanım sağlanmalıdır.
Pandemi sırasında sınav baskısı ve stresine hayır! Pandemi Avrupa ve dünya çapında şiddetle devam ederken, düzenli sınavların yapılması mümkün değildir. Ölüm, maddi zorluk ve hastalık riski, yüz binlerce aileyi sert biçimde vurmuştur. Öğretmenlerin ve birçok öğrencinin büyük çabalarına rağmen, uygun eğitim koşullarına ulaşılamamaktadır. Alternatif notlandırma ve final sınavları konusunda karar bir bütün olarak öğrenciler tarafından verilmelidir.