Dünya Sosyalist Web Sitesi, dünyanın dört bir yanından Dr. Joseph Scalice için gönderilen destek mesajlarını yayımlıyor. Dr. Scalice, “İlki Trajedi, İkincisi Komedi: Marcos, Duterte ve Filipinler’deki Komünist Partiler” başlıklı etkili konferansı nedeniyle Filipinli Stalinistlerin saldırısı altında bulunuyor. Konferansta, Filipinler Komünist Partisi’nin (CPP) ve onun siyasi çizgisindeki çeşitli örgütlerin 2016’da Filipinler’in otoriter Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’ye verdiği destek mercek altına alınmıştı.
CPP’nin eleştirilmesi karşısında son derece hassas olan, partinin kurucusu Jose Maria Sison, hiçbir kanıt göstermeksizin, Dr. Scalice’i ücretli bir CIA ajanı ve Duterte’nin muhbiri olmakla itham etti. Dr. Scalice, CPP’nin ihanetleri konusundaki tarihsel kayıtları ortaya koyarak, Filipinler ve uluslararası işçi sınıfına hizmet etmiştir.
Okurlarımızı, Dr. Scalice’i savunmaya; CPP’nin ona yönelik iftira saldırılarına karşı WSWS’ye destek açıklamaları göndermeye ve konferansını yaygın biçimde paylaşmaya çağırıyoruz.
İstanbul’dan bir büro emekçisi
Dr. Joseph Scalice’e tam destek veriyor ve Filipinler Komünist Partisi’nin (CPP) Stalinist saldırılarını kınıyorum.
CPP’nin iftirası, Nazi lideri Joseph Goebbels’in şu yönetimini takip ediyor: “Eğer yeterince büyük bir yalan söylerseniz ve yalanı tekrarlamaya devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanırlar.” Fakat boşa kürek çekiyorlar. Filipinler’de yapılan ve Scalice’in detaylı bir şekilde teşhir ettiği Stalinist/Maocu ihanetler, saklanamayacak kadar büyüktür.
Kuşkusuz, Stalinistlerin ihanetleri Filipinler’e özgü değildir. Kapitalist küreselleşme, onların ulusal programlarının altını oyarak Stalinist rejimleri kapitalist restorasyona götürdü. Artık “Soğuk Savaş” döneminde olduğu gibi manevra yapamıyorlar. Bugün artık sadece burjuvazinin ve emperyalist güçlerin çeşitli hizipleri arasında manevra yapabiliyorlar. Ve ihanetlerini gizlemeleri mümkün değil.
Troçki, 1928 yılında Komintern Program Taslağının Eleştirisi’nde şöyle yazmıştı: “Çağımızda, yani dünya ekonomisinin ve dünya politikasının mali sermayenin egemenliği altında bulunduğu emperyalizm çağında, hiçbir komünist parti, programını, sadece ya da esas olarak kendi ülkesindeki koşullardan ya da gelişme eğilimlerinden yola çıkarak oluşturamaz. Bu, SSCB sınırları içinde devlet iktidarını elinde tutan parti için de tümüyle geçerlidir. 4 Ağustos 1914’te, ulusal programlar için sonsuza dek ölüm çanları çalmıştı. Proletaryanın devrimci partisi, kendisini yalnızca, mevcut çağın, kapitalizmin en yüksek gelişme ve çöküş çağının karakterine denk düşen uluslararası bir programa dayandırabilir.”
Dr. Scalice, CPP ve Jose Maria Sison örneğinde, Troçki’nin bu sözlerinin tam bir doğrulamasını ortaya koymaktadır. Scalice’in konferansı, sadece Filipin işçi sınıfı için değil, dünyanın dört bir yanındaki işçi sınıfı için önemli bir siyasi eğitim materyalidir.
İstanbul’dan bir büro emekçisi
Dr. Joseph Scalice’e tam desteğimi ifade etmek istiyorum. Dr. Scalice, Stalinizmin programını kullanarak işçi sınıfının çıkarlarına ihanet eden Filipinler Komünist Partisi’ne (CPP) ve lideri Jose Maria Sison’a karşı yılmadan tarihsel gerçeği savunuyor.
Dr. Joseph Scalice, kendisine ait ve oldukça doğru olan kelimelerle “doğrulanabilir kanıtlarla” ve “mantıksal argümanlarla” dolu “özenli bir çalışma” yoluyla kritik öneme sahip araştırmalar yaptı.
Kendini Marksizmin bilimsel ilkelerine adamış ciddi bir bilim insanı olarak, çalışmaları ve mücadelesi biz işçi sınıfına önemli bir örnek olmalıdır. Özellikle Türkiye veya Filipinler gibi geç kapitalist gelişmeye sahip ülkelerdekiler başta olmak üzere, dünyanın her yerinden işçiler olarak, onun çabalarına desteğimizi göstermek için sesimizi yükseltmeliyiz. Bizler, her gün burjuva ideolojilerinin ve onların Stalinist ve Maocu küçük burjuva savunucularının saldırısı altındayız. Bu güçler, bize burjuvazinin sözde “ilerici kanadını” desteklememizi söylüyor.
Dr. Scalice, işçi sınıfına karşı sistematik ve süregiden tehdidi ve tekrarlanan ihaneti ifşa ediyor. İşte bu nedenle, ciddi bir saldırı altında bulunuyor. Tıpkı işçileri bu tehdide karşı uyaran ve onları dünya Troçkist hareketinin mücadelesine dayanan bilimsel bir tarihsel yaklaşım ve perspektifle donatan Marksizmin tüm gerçek savunucuları gibi.
Adana’dan bir okur
Troçkistlerin siyaset yönteminin burjuva siyasetten ve sahte soldan ayrılan en önemli özelliklerinden biri, yalanlara değil gerçeklere dayanmasıdır. Troçkistler işçi sınıfına gerçekleri söyleyerek emperyalist savaşa karşıt ve sosyalist bir işçi sınıfı önderliği inşa etme mücadelesi verirler. Tarihsel gerçeği gizlemek, çarpıtmak, inkâr etmek ve hayali bir tarih yaratmak, ancak tarihinde gizlemek istediği noktalar olan siyasi hareketlerin yapacağı bir şeydir. Çünkü tarihin yargısının er ya da geç kendisini göstereceğini içten içe bilirler ve ondan kaçmaya çalışırlar.
Bu nedenle, tarihin ve tarihsel gerçeğin savunusu, DEUK’un ve onun yayın organı Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin mücadelesinde önemli bir yer tutuyor. WSWS, ABD’de 1619 Projesi’ne ve Almanya’da Nazilerin itibarlarının iade edilmeye çalışılmasına karşı muhalefet etti. Bunlar, Troçkist hareketin tarihsel gerçeğin savunusu uğruna verdiği mücadelenin çok sayıda örneğinden sadece iki tanesidir.
Dr. Joseph Scalice böyle bir dönemde gerçeğin savunusu mücadelesine çok büyük bir katkıda bulundu ve onun bu katkısı, Filipinler egemen sınıfının diktatörlük yönelimine destek olan ve bundan söz edilmesini istemeyen Stalinistlerin öfkesini üzerine çekti. Scalice gerçekleri söylemekten başka hiçbir şey yapmadı ve onu savunmak, tarihsel gerçekten yana olan herkesin görevidir. Joseph Scalice’a devrimci selamlarımı gönderiyorum. Gelecekteki tarihçiler ona saldıranları lanetlerken onun bilimsel çalışmasını da örnek alacaktır.