Suriye’nin kuzeyindeki İdlib iline bağlı stratejik Serakeb ilçesi yakınlarında düzenlenen hava saldırısında onlarca Türk askerinin öldürülmesinin ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) dün gece ve bu sabah Suriye’deki hedefleri bombaladı.
İsmi açıklanmayan Batılı yetkililer, bu sabah erken saatlerde basına yaptıkları açıklamada, Türkiye’nin ittifakın kuruluş sözleşmesinin 4. maddesi kapsamında NATO’yu acil toplantıya çağırdığını söylediler. Bu madde, bir üye devletin güvenliğinin tehdit altında olması durumunda üyeler arasında askeri istişarede bulunulmasını gerektiriyor. NATO ile Suriye hükümetinin başlıca uluslararası destekçileri olan İran ve Rusya arasında topyekun savaş tehlikesi büyüyor.
Moskova tarafından desteklenen Suriye hükümeti birlikleri, haftalardır, Türkiye destekli milisleri NATO’nun ülkedeki dokuz yıllık vekil savaşı sırasında oluşturdukları son kaleden çıkarmaya uğraşıyordu. Son haftalarda, Rusya destekli Suriye hükümeti güçleri, Serakeb dahil olmak üzere onlarca ilçenin kontrolünü geri almıştı. Ancak dün Türk birliklerince desteklenen El Kaide bağlantılı milisler Serakeb’i kısa bir süreliğine geri aldılar.
Yine dün erken saatlerde, Rusya’nın Rossiya 24 televizyon kanalı, Suriye’deki Rus savaş uçaklarının uçaksavar füzeleri fırlatan Türk askerlerinin saldırısı altında olduğunu bildirdi: “Suriye ve Rusya uçakları, asileri tekrar tekrar durduruyor. Ancak İdlib semaları da tehlikeli. Asiler ve Türk uzmanlar, aktif biçimde, taşınabilir hava savunma sistemleri kullanıyorlar.”
Bu yazı yazılırken, dün akşam Türk askerlerini öldüren hava saldırısı üzerine çok sayıda parçalı ve çelişkili haber dolaşıyordu. ABD destekli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Baluon ve El Bera ilçeleri arasına yapılan bir bombardımanda 34 Türk askerinin öldüğünü bildirdi. Hatay Valisi Rahmi Doğan, gece boyunca yaptığı bir dizi açıklamada önce 9, sonra 22, ardından 29 ve sonunda toplam 33 Türk askerinin öldüğünü, 36 askerin de yaralandığını belirtti.
Alman haber dergisi Der Spiegel’e isim vermeden konuşan Türk yetkili, “en az 50 Türk askerinin öldüğünü” söyledi. Ancak Der Spiegel’e konuşan yetkili, saldırıyı düzenleyenin Suriye mi yoksa Rusya mı olduğunun belli olmadığını iddia etti.
Suriye’deki savaşa yönelik halk muhalefetinden duyduğu büyük korkuyla birlikte hükümet içinde patlayıcı bir siyasi krizin geliştiğine ilişkin işaretlerin ortasında, Ankara, Türkiye içinde Twitter’ı saatlerce kapattı.
Akşam saatlerinde bakanlar olağanüstü toplanırken, neredeyse tüm Türk televizyonları aynı anda girdikleri “son dakika” haberiyle Türkiye’nin 10 Şubat’tan bu yana 1.709 Suriye askerini öldürdüğünü ve çok sayıda askeri teçhizatı imha ettiğini duyurmaya başladılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat başkanlık ettiği toplantıya çeşitli bakanlar, genelkurmay başkanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan katıldı.
Toplantı devam ederken, Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü “sosyal medyada provokatif paylaşımlar yapma” iddiasıyla 91 sosyal medya hesabı hakkında inceleme başlattı.
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Twitter’da, sosyal medyada Erdoğan’ın savaş politikalarına karşı çıkanlara karşı histerik suçlamalarda bulunarak şunları yazdı: “Bu gece; sosyal medyadaki vatan hainlerini, Türkiye düşmanlarını, rejimin etki ajanlarını, milli dayanışmayı sabote edenleri, milletimizin umudunu kırmaya çalışanları, ‘iç işgalciler’i dikkatle not edin.”
Olağanüstü toplantı sürerken, Türkiye’nin İdlib’de topçu ateşi başlattığı ve Lazkiye, Hama ve Suriye’nin batısındaki çeşitli yerleri füzeyle vurduğu haberi yayımlandı. Ayrıca İsrail’in işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nden Suriye hükümetinin Kuneytra’daki askeri mevzilerini vurduğu bildirildi.
Dün akşam ve gece boyunca Türk yetkililer ile ABD-NATO yetkilileri arasında bir dizi olağanüstü görüşme gerçekleşti. Görüşülen yetkililer arasında ABD Savunma Bakanı Mark Esper, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg vardı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye özel temsilcisi Sergey Verşinin başkanlığındaki Rus heyeti, dün ikili görüşmeler için Ankara’daydı ancak görüşmelerin herhangi bir anlaşma olmadan sona erdiği bildirildi.
Rusya ile Türkiye arasında topyekun bir çatışma tehlikesi, NATO’nun Suriye’de 2011’den beri yürüttüğü rejim değişikliği savaşının ürünüdür. Bu süreçte Washington, diğer NATO üyeleri ve Ortadoğu’daki müttefikleri ile birlikte Suriye hükümetini devirmek için El Kaide bağlantılı milisleri desteklerken, Rusya ve İran, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a arka çıktı. Her iki taraf da, bu patlayıcı duruma rağmen, sanki NATO ile Rusya hiçbir zaman doğrudan karşı karşıya gelmeyecekmiş gibi davranıyordu. Fakat şimdi gelişen şey tam olarak budur.
Askeri bir çatışmanın, her ikisi de nükleer silah sahibi olan NATO ittifakı ile Rusya arasında bir çatışma biçimini alarak kontrolden çıkma tehlikesi artık son derece gerçektir. Dün akşam Washington’dan çelişkili mesajlar gelirken, bazı üst düzey Amerikalı yetkililer topyekun savaşın olası bir seçenek olarak “masada” olduğunu açıkça ortaya koydular.
ABD’nin NATO Temsilcisi Kay Bailey Hutchinson, Türk askerlerinin bombalanması hakkında gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Olayı yeni duyduğum için şunu söyleyelim: Elbette, her şey masada. Bu yeni bir gelişme. Büyük bir gelişme.”
ABD’li Senatör Lindsey Graham ise İdlib’de bir uçuşa yasak bölge kurulması çağrısı yaptı. Bu, bölge üzerindeki Rusya ve Suriye savaş uçaklarının vurulması anlamına geliyor. Graham, yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Dünya kılını kıpırdatmıyor ve İdlib’in Esad, İran ve Ruslar tarafından imha edilmesini seyrediyor. Eminim ki eğer dünya ABD önderliğinde İran’ı, Rusya’yı ve Esad’ı geri püskürtürse, Suriye’deki bu savaşı sona erdirmek üzere siyasi müzakerelere zemin hazırlayarak onları savaş durumundan çıkaracaktır.”
Bununla birlikte, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın eski çalışanı Alan Makovsky, Twitter’dan şunları yazdı: “Umarım ABD’li yetkililerin son zamanlarda sık sık ‘NATO müttefikimiz Türkiye’ye destek açıklaması yapması Ankara’da yanlış beklentiler yaratmaz… ABD, Türkiye’nin Suriye’deki konumunu korumak için Rusya ile savaş riskine girmeyecektir.”
Türk güçleri Suriye’deki hedefleri bombalarken, Erdoğan’ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Rusya destekli Suriye yönetimine karşı askeri destek için NATO ittifakına başvurdu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CNN Türk’e yaptığı açıklamada Suriye’ye adeta savaş ilan etme çağrısı yaptı: “Bu saldırıdan sonra rejim bütün kara ve hava unsurlarıyla düşman unsuru haline gelmiştir. Onlara gerekli cevaplar veriliyor ve verilmeye devam edecektir. Rejim unsurları Türkiye Cumhuriyeti için artık düşman unsurudur. … NATO’yu bilgilendireceğiz. NATO’yu istişareye çağırıyoruz. Bunu sadece tek bir ülkeye yapılmış bir saldırı olarak görmüyoruz. Katil bir rejimin uluslararası topluma yapmış olduğu bir saldırı olarak görmüyoruz. NATO ile yarın sabah istişare süreci başlıyor. Türkiye’ye yapılmış bir saldırı aynı zamanda NATO’ya yapılmış bir saldırıdır. NATO’nun Türkiye'nin yanında olması gerekir.”