Almanya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP), Cumartesi günü, Berlin’in merkezinde bulunan Britanya büyükelçiliği yakınında, zulme uğrayan gazeteci Julian Assange’ın ve ifşaatçı Chelsea Manning’in serbest bırakılması talebiyle bir miting düzenledi.
Miting, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) şubelerinin Assange’ı ve Manning’i savunmak için düzenlediği bir dizi uluslararası gösterinin ve toplantının sonuncusuydu. Bundan önce, 12 Mayıs’ta, Britanya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi’nin Londra’da düzenlediği ve 150 kişinin katıldığı halka açık bir toplantı gerçekleşmiş ve 11 Mayıs’ta, Hindistan’ın güneyindeki Tamil Nadu eyaletinin başkenti Chennai’de, DEUK’un Hindistanlı destekleyicileri tarafından bir gösteri düzenlenmişti.
SGP’nin Berlin mitingine, toplamda 300 dolayında kişi katıldı. Katılanlar arasında, işçiler, kentteki üniversitelerden öğrenciler ve protestolarını ifade etmek için Almanca ve İngilizce yazılı el yapımı pankartlar getirmiş olan çok sayıda Assange destekçisi vardı. Etkinlik, DEUK’un Avrupa seçimi kampanyasının parçasıydı ve öğleden sonra, mitinge gelenlerin bir kısmının yine katılım gösterdiği son seçim kampanyası toplantısı düzenlendi.
Gösteri, uluslararası bir etkinlik biçiminde gerçekleşti. SGP’nin Ulusal Sekreter Yardımcısı Christoph Vandreier’in yönettiği mitingde, SEP’in (Britanya) Ulusal Sekreteri Chris Marsden ve SGP’nin Ulusal Sekreteri Uli Rippert konuşma yaptı. Ayrıca, Avustralya’daki ve ABD’deki SEP şubelerinden gelen mesajlar okundu. SGP’nin Avrupa seçimlerindeki adaylarından Philip Tenter, mitingde, Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE) adına konuştu.
Tüm konuşmacılar, Britanya ve Almanya hükümetlerinin, Assange’ı ABD’ye getirmeyi ve ABD’nin savaş suçlarının kanıtlarını yayınladığı için Casusluk Yasası’na göre yargılamayı amaçlayan yasadışı örtülü iade operasyonuna desteğini kınadılar ve İran’a karşı ABD öncülüğünde süregiden savaş hazırlıklarına karşı çıktılar. Assange’ın bir sınıf savaşı tutsağı olduğunu belirten konuşmacılar, DEUK’un kampanyasını yoğunlaştıracağının ve işçilere ve gençlere, savaşa, polis devleti baskısına ve toplumsal eşitsizliğe karşı mücadelenin mızrak başı olarak, Assange’ın ve Manning’in özgürlüğünü sağlayacak sosyalist bir perspektif sağlayacağının sözünü verdiler.
Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS), önümüzdeki günlerde, mitingin videosu ile birlikte konuşmaları ve tebrik mesajlarını yayınlayacak.
WSWS muhabirleri ve SGP üyeleri, mitingde çok sayıda işçi ve genç ile konuştular. Hepsi, Assange ile dayanışmalarını dile getirdi ve kapitalist hükümetlerin ve medyanın canice politikasını kınadı.
Kerstin, bir gün önce bir aydınlatma direğinde “Julian Assange’a Özgürlük” afişini gördükten sonra mitinge gelmeye karar vermişti. İşçi sınıfı semti Hellersdorf’da yaşayan Kerstin, İspanyolca, Portekizce ve İngilizce çevirmeni olarak çalışıyor.
“‘İkincil Cinayet’ videosu ve WikiLeaks’in ortaya çıkardığı savaş suçları, dünya çapında büyük yayınlar tarafından yayımlanmıştı. Bunlar, açıkça, bir bütün olarak toplum yararına yayımlardır. Sadece bu nedenle bile, Assange ve Manning aleyhine dava açılmamalıdır.”
Kerstin, bu mitingin özellikle şimdi önemli olduğunu ekliyordu. “Assange’ın ve Manning’in gördüğü acımasız muamele, şimdiye kadar buzdağının yalnızca ucunun su yüzüne çıkarıldığının açık bir belirtisi. Egemenler, öncekilerden çok daha kötü savaş suçları işleme sürecinde oldukları için, onları susturmaya çalışıyorlar.”
Eva, muhasebeci ve Berlin’de çalışıyor. Eva, “Julian Assange’ın tutuklanması son derece adaletsiz” dedi ve bunu şöyle açıkladı: “Bu, uluslararası hukukun ihlali. Assange, ABD’nin savaş suçlarını açığa çıkarmaktan başka bir şey yapmadı. Bu hem yasal, hem de önemli idi. Bir gazeteci olarak yaptıkları kahramancaydı. Yayınladığı her şey için, özellikle de İkincil Cinayet videosu için çok minnettarım. Bu video beni oldukça sarsmıştı.”
Eva, konuşmasına şöyle devam etti: “Julian Assange’ın tutuklanmasıyla, basın özgürlüğü tutuklandı. Aynısı, Chelsea Manning için de geçerli. Dün videosunu gördüm. O bir kahraman. Neyle tehdit edildiğini biliyor ve yine de bu adaletsizliğe hayır diyor. Kendisinin tüketilip bitirilmesine izin vermeyecek. Derhal serbest bırakılması gerekiyor.”
Eva, ABD’nin İran’a karşı savaş planlarına değindi ve şu uyarıda bulundu: “Alman hükümeti, sürekli ABD’ye boyun eğiyor. Eğer yarın İran’a karşı savaş başlarsa, Alman hükümeti, sadece silah sevkiyatı yoluyla bile olsa, savaşa katılır.” Assange’a yapılanlar, bu bağlamda ele alınmalıydı: “Julian Assange’a yönelik zulüm, gerçeği anlatan herkes için bir uyarı olmalıdır. İşte bu yüzden bugün buradayım.”
Pakistan’dan Berlin’e taşınan 24 yaşındaki mühendislik öğrencisi Shoaib, bir bildiri aldıktan sonra mitinge katıldı.Shoaib, muhabirlerimize şunları söyledi: “Bunu gördüğümde gelmem gerektiğini düşündüm. Assange’ın yaptığı şey, gerçeği halka, kitlelere getirmekti. Yedi yıldan sonra, dünyanın yöneticileri onu ele geçirdiler. Ama o bize bir fikir verdi ve bunu yok edemezler. Gerçekler gizlenemez ve er ya da geç ortaya çıkar.
“Bugünden önce, onun WikiLeaks’i kurmuş olduğunu ve Irak’taki savaş suçları ve Britanya’nın, sonradan Chilcott raporunda belgelenmiş olan rolü hakkında neler yayınladığını biliyordum. Bu rapor, Tony Blair’in ne yaptığını ve savaşın nasıl başladığını doğruluyordu. Pakistan’da büyüdüğüm zamanlar barış zamanları değildi ve insanların korkuyla nasıl yaşadıklarını biliyorum. Iraklı 40’lı yaşlarındaki birini ele alın. Tüm yaşamı boyunca savaş gördü. İran-Irak savaşı, sonra ABD’nin 1990’lardaki ve 2003’teki saldırıları ve şimdi IŞİD. Tüm yaşamları mahvedildi. Her şey, güç ve bölgeyi kimin kontrol ettiği meselesi.
“Resmi medyaya baktığınızda, gerçekten özgür ve dürüst değiller. Assange’a desteklerini açıklamaları ve onun lehinde konuşmaları gerekirdi. WikiLeaks, insanlar için, bunları yapanlara oy veren insanlar için çok zararlı olan bir şeyi ortaya çıkardı. Er ya da geç, hükümet resmi medyayı da hedef alacak.” Shoaib, Assange’ın savunulması gerektiğini ekledi, çünkü “günümüzde sahip olduğumuz özgürlükler, önceki nesillerin etkinliklerinin sonucudur ve eğer bu mücadeleyi sürdürmezsek, şu anda sahip olduğumuz her şeyi kaybederiz.”
Shoaib, devamında şunları belirtti: “Eğer düşünceniz gerçekler ve değerler konusunda ısrar ediyorsa, er ya da geç her düşüncenin zamanı vardır ve zamanı gelecektir. Şimdi SGP’den haberim oldu. Bu partiyi bilmiyordum ama beni onunla tanıştırdılar; bir yıldır buradayım ve herhangi bir eyleme katılmamıştım.”
Shoaib, konuşmacıların, “kapitalizm ve zenginler ile yoksullar” hakkında konuştuğunu söyledi ve şunları ekledi: “Kapitalizm, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana 40 yıldır tek dünya düzeni olarak var oldu. Tüm ekonomi tarihimizin yüzde biri gibi bir şey. Bu yüzden, kapitalizme alternatif olmadığına inanmıyorum. Bir alternatif var ve o da, sosyalizm.”